“Sevgili Refik,
İhtimal sana fazla yazıyorum. Fakat ben bundan memnunum. Bulunduğum noktalardan sana doğru uçurduğum bu mektuplarla pervaz-ı evraktan oluşmuş ve bütün mesafeler boyunca sürekli maddi ve manevi bir bağ ile kendimi sana bağlı tutmak istiyorum. İletişimimizin bu gidişatı seni bunaltıyor mu? Geçen mektubumu Niğde’den yazmış ve o
Türk Milletinin yokluk içerisinde ki asaleti…
"Ahmet Haşim, 1919 Anadolusunun İçler Acısı Halini Anlattığı Mektubunu" dönemin Manisa milletvekili Refik Şevket Bey'e göndermişti. Bu mektubu her Türk vatandaşının defalarca okuyup beynine kazıması lazımdır!
“sevgili refik,
ihtimal sana fazla yazıyorum. fakat ben bundan memnunum. bulunduğum noktalardan sana doğru uçurduğum bu
Ahmet Haşim'in Anadolu Mektubu
“Sevgili Refik,
İhtimal sana fazla yazıyorum fakat ben bundan memnunum. Bulunduğum noktalardan sana doğru uçurduğum bu mektuplarla pervaz-ı evraktan oluşmuş ve bütün mesafeler boyunca sürekli maddi ve manevi bir bağ ile kendimi sana bağlı tutmak istiyorum. İletişimimizin bu gidişatı seni bunaltıyor mu? Geçen mektubumu Niğde’den yazmış ve o
"Her insan işi gibi teori işi de aynı zamanda hem kafa ve hem vücut, hem ruh ve hem beden, hem sinir ve hem kas uğraşmasıyla gelişir.
Bir teoriye sırf düşüncesiyle, yalnız kafasıyla bağlı olup da, bütün ruhuyla ve maddesiyle, inancı ve yaşayışıyla toptan hayat ve mukadderatıyla (yazgısıyla) girişmemiş olan bir kimse, o teorinin hayati
Hicretmar
Yedi tepesiyle meşhur İstanbul’un isminde tepe olan mahallelerinden birisiydi Hidayettepe. Seksenli yıllara kadar şirin ve küçük bir mahalle görümünü korusa da ilerleyen senelerde Anadolu’dan gelen göç akımına kendini kaptırmış ve nüfusu da hızla artmıştı. Hidayettepe Mahallesi’nin o eski şirinliği kaybolmuş âdeta mahalle içinde yeni bir mahalle
Gerekirse illegal bir formülle
Baksak sevgilim sevsek mesela
Hem sende benim gibi uyuz
Olmakla beraber en çılgınca
Heyecanları bendende çok seversin
Bakın hele şu kıza aşık olmuşçasına
Nasılda gül peri gibi gülüyor uzaktan