"Türk milleti zekidir,türk milleti çalışkandır."der Atatürk,rahmetli Doğan Kuban hoca derdi ki "adam böyle olmadığını biliyor,olmasını istiyor".
Teşkilat-ı Mahsusa / (Celal Bayar)
“Osmanlı Devleti içinde ülkü ve fikir birliği yapmak, dünya yüzündeki bütün Türkleri bir bayrak ve bir devlet görüşü altında birleştirmek, temsil ettiğimiz manevi iman düzeni olan müslümanlığı izlenecek dış politikanın etkin kuvveti durumuna getirmek, sömürgecilik ile savaşarak milli kurtuluşlar dönemini açmak ve bunun kadrosunu yetiştirmek amacıyla Teşkilat-ı Mahsusa kurulmuştur.“
Sayfa 62 - Tekin Yayınevi, 1979Kitabı okuyor
Reklam
Atsız Tekrar Süleymaniye Kütüphanesinde: Atsız aleyhindeki konuşma ve yayınlar nihayet 1952 Mayıs'ında semeresini (!) verecektir. Olaylar şöyle gelişir: "Türk Milliyetçiler Derneği, 3 Mayıs kutlamalarına katılması ve bir konferans vermesi için Atsız'ı Ankara'ya davet etti. Konferansın konusu 'Devletimizin Kuruluşu'
Bayar niçin İttihatçılığın yüz karasıdır? İşte bu sebepten:
10 Mayıs tarihli Cumhuriyet gazetesindeki haberinde Mekki Sait Esen ise "sağ ve sol tahriklere karşı yeni tedbirler" den bahsediyor; bu konuda CHP ile DP arasında "müşavere yapılması"nın beklendiğini söylüyor; Menderes ile CHP Meclis Grubu başkanlarından Avni Doğan'ın bir görüşme yaptığını belirtiyor ve konu hakkında daha tafsilatlı bilgiler veriyordu: "... Bu arada devamlı şekilde politika ile uğraştığı ileri sürülen Milliyetçiler Derneği hakkında takibata geçilmiştir... Gene bu derneğin tertibi ile Ankara'da bir lisedeki konuşmasından dolayı Haydarpaşa lisesi öğretmenlerinden Nihal Atsız, öğrendiğimize göre, Bakanlık emrine alınmaktadır. Kendisi ile görüştüğümüz Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri hadise dolayısı ile gerek öğretmen, gerek Atatürk lisesinin salonunu bu tertibe açanlar hakkında gerekli soruşturmanın yapıldığını teyit etti. [Nejdet Sançar'ın verdiği bilgiye göre, “Başmüfettiş İrfan Alıcıoğlu tarafından yapılan soruşturma sonunda, Atsız'ın konferansının ilmî bir konuşma olduğu anlaşıldı. Bu hadise ile zamanın Cumhurbaşkanı Celal Bayar da alâkadar olmuştu.” Bakan Tevfik İleri, teftiş sonunda, konferansta suç unsuru bulunmadığını bildirince Bayar “Ben bilmem. Çoluk çocuğu aç kalsın ki, aklı başına gelsin!" diye diretmiş. İleri, “Beyefendi! Bu gençler, hiç değilse Halk Partisi'ne karşılar." deyince de Bayar "Onların Halk Partisi'ne karşı oldukları yerde ben Halk Partisi ile beraberim." diye cevap vermiş (Ötüken 109, Ocak 1973: 9).]
çocuklar için
Mesela Tommiks kitabı benim çok hoşuma gider çünkü hikâyedeki Kulver Kulesi'ni bizim Yeşilköy'deki filoya benzetirim. Doğan Kardeş Yayınları'ndan Carl Ewald'ın yazdığı Tabiat Ana Anlatıyor da şahane bir kitaptır. Çocukken Red Kit ile Tenten'i çok severdim. Okurken çok dikkatimi çekmişti, Tenten'deki uçaklar gerçek uçaklardı ve ben hepsini tanıyabiliyordum. Seneler sonra da doktora hocamı Tenten'le tanıştırdım. O da trenleri çok severdi ve bütün lokomotiflerin gerçek lokomotifler olduğunu söyledi. Düşünebiliyor musun, bu kitabı yazabilmek için Hergé müthiş bir araştırma yapmış. Bunların yanında Asteriks de son derece önemli kitaptır.
“Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır” da der Atatürk. Rahmetli Doğan Kuban Hoca derdi ki “Adam böyle olmadığını biliyor, olmasını istiyor.”
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal Paşanın Türk Ortodoks Hristiyanlarına Olan Üzüntüsü
Mustafa Kemal Paşa, Türk Ortodoks Hristiyanları Yunanistan'a göndermek zorunda kaldıkları için çok üzülmüştür. Hamdullah Suphi Tanrıöver'in anılarında Celal Bayar ile aralarında geçen şu konuşması Atatürk'ün üzgünlüğünü ortaya koymaktadır. Celal Bayar bir gün Hamdullah Suphi Bey'e, "Bilir misin Hamdullah, Atatürk'ün son yıllarda en büyük üzüntüsü ne idi?" diye sorar. Hamdullah Suphi bilmediğini söyleyince, cevabı kendisi verir: "Anadolu'dan binlerce Hristiyan Türk'ü göndermiş olmasıydı".
Başkumandanvekili Enver Paşa ;
«- O halde, kuvvetli bir kabine lâzımdır, Orduyu Mustafa Kemal Paşadan başkası idare edemez!» *** Son günlerde Enver Paşa ile Mustafa Kemal Paşa arasında, kendiliğinden doğan bir fikir birliği vücut bulmuştur. Az kuvvet evvel görmüştük ki, Mustafa Kemal Paşa, ordunun başına getirilmesini «çok samimi bir lisanla» istemişti. Enver Paşanın, sulh şartları bilinmeden Talât Paşa hükümetinin çekilmesini doğru bulmadığını da anlatmıştım. Talâı Paşa istifasını bir emrivaki olarak gördüğü zaman, Başkumandanvekili Enver Paşa: «- O halde, kuvvetli bir kabine lâzımdır, Orduyu Mustaja Kemal Paşadan başkası idare edemez!» demiştir.» - celal bayar
Osmanlı çöküşü 1918Kitabı okudu
2013 yılında verilen 23 edebiyat ödülünde, birden fazla seçici kurul üyeliği yapmış isimleri incelediğimizde şöyle bir tabloyla karşılaşırız: Doğan Hızlan: 12 kez Hilmi Yavuz: 5 kez Cevat Çapan: 4 kez Egemen Berköz: 4 kez Metin Celal: 4 kez Refik Durbaş: 4 kez Cemil Kavukçu, Enver Ercan, Eray Canberk, Faruk Şüyün, Nursel Duruel, Selim ileri, Semih Gümüş, Turgay Fişekçi.Turhan Günay ve Ülkü Tamer isimleri ise 3'er kez ödül jürisinde yer alinıştır
218 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.