Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
166 syf.
·
Puan vermedi
İnsan, mahiyet-i câmiiyeti itibariyle mevcudatın hemen ekserîsiyle alâkadardır. Hem insanın mahiyet-i câmiasında hadsiz bir istidad-ı muhabbet dercedilmiştir. Onun için insan da umum mevcudata karşı bir muhabbet besliyor. Koca dünyayı bir hanesi gibi seviyor. Ebedî Cennet'e bahçesi gibi muhabbet ediyor. Halbuki muhabbet ettiği mevcudat durmuyorlar, gidiyorlar. Firaktan daima azab çekiyor. Onun o hadsiz muhabbeti, hadsiz bir manevî azaba medar oluyor. O azabı çekmekte kabahat, kusur ona aittir. Çünki kalbindeki hadsiz istidad-ı muhabbet, hadsiz bir cemal-i bâkiye mâlik bir zâta tevcih etmek için verilmiş. O insan sû'-i istimal ederek o muhabbeti fâni mevcudata sarfettiği cihetle kusur ediyor, kusurun cezasını, firakın azabıyla çekiyor. (Hakikat Nurları 10.sh - Risale-i Nur)
Hakikat Nurları
Hakikat NurlarıBediüzzaman Said Nursî · Envar Neşriyat Yayınları · 0159 okunma
“İsminin anlamı kum olan Remle, M.S. 716 yılında Emevi halifelerinden Abdülmelik‘in oğlu Süleyman tarafından kurulmuş ve bazı dönemlerde Kudüs’ten dahi daha büyük şehir haline dönüşmüştür.”
Sayfa 72 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
631 syf.
10/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Çankaya- Falih Rıfkı Atay (Bugüne Özel)
Falih Rıfkı Atay'ın 1961 yılında yayımlanan anı türünde yazılmış kitabıdır. Kitabı yine Falih Rıfkı'nın
Zeytindağı
Zeytindağı
kitabının bana çok fazla şey kattığını düşündüğüm için temin etmeye karar verdim ve şuan kesinlikle kitabı iyi ki okumuşum diyorum. Falih Rıfkı Atay 1. Dünya Savaşı yıllarında 3 Paşalar Dönemi diye adlandırılan devrin önemli
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20213,852 okunma
anıtkabire defnedilen naaşların çıkarılıp farklı yere defnedilmesine dair..
Anıtkabir'de yapılan çok daha fiziki bir çıkarma işlemi de buraya defnedilmiş diğer naaşların naklidir. Bunlar 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin beş şehidinin, 21 Mayıs 1963'teki başarısız darbe girişiminin altı şehidinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in (1960-66) naaşlarıdır. 1960 ile 1988 yılları arasında bu 12 kişinin mezarı, aslanlı yoldan gelirken tören meydanının karşı yakasında kalan büyük bayrak direğinin arkasında bulunuyordu. Onat ile Arda şeref holünün altında başka naaşların konulabilmesi için özel olarak mahzen odaları tasarlamışsa da bilinmeyen sebeplerle bunlar hiçbir zaman kullanılmamıştır. 1985'te Atatürk Orman Çiftliği arazisinde yer alan Karadeniz Havuzu'nun yan tarafında İslami tarzda bir devlet mezarlığı yaptırılmasının ardından bu 12 naaşın tamamı Anıtkabir' den buraya nakledildi.
Sayfa 149Kitabı okudu
İttihatçılık bir ruhtur. O ruh ölmez. Zulme karşı mukavemet.
Onlara(İttihatçılara) göre savaştan yenilerek çıkıldığı takdirde, şerefli bir barış yapabilmek için önceden bazı tedbirlerin alınması lazımdı. Onların bu yolda bazı teşebbüslere giriştikleri⁵⁴¹ ve bazı yerlerde, savaş için gerekli gördükleri silah ve malzemeyi depoladıkları söyleniyordu. Gerçekten, daha savaşın devam ettiği sıralarda, yurdun iç
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Büyükler böyledir işte. (s.20) Büyükler mi böyledir? İnsanlar mı? Çocuklar insan mıdır? Yoksa büyükler mi değildir? Küçük Prensin, küçük sıfatını yalnız ölçü birimi olarak anlamak gerekli, zira söylemleri ve düşünceleri ile oldukça büyük. Büyük buradaki doğru sıfat değildir. Bunun nedeni kitapta bahsedilen büyük kavramının tanımıdır. Ancak Küçük prensin olaylar karşısındaki yorumlarını okunduktan sonra büyük kavramı ile ne kast etmek istediğim daha doğru anlaşılacaktır.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,8bin okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Seni sevmiyor. Sevseydi sen kitap okurken sırtını çevirip uyu­mazdı.
Bitti. Sanki kitap değil de hayat bitmiş, Çevirdiklerim sayfa değil de hayatın günleriymiş gibi... Gitti. Giderken beni bıraktı geride. En son Martin'in ardından böyle bakakalmıştım. Oysa ne diyordu rahmetli Erdal Tosun, "Vedalaşmak asıl kalana değil, gidene koyar." Öyle olmadı işte. En çok bana koydu bu gidişler. Varlıklarından
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,2bin okunma
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.