Aslında kulluk , sabah sokağa çıktığımızda herkesin bizden üstün tarafının olduğunu hissedebilmektir. Kulluk, insan için tanınan sınırda durmaktır. Kulluk ilahi kaderler karşısında Allah'tan korkup teslim olmaktır.
Çok aceleci bir insanın sabırlı bir insanla aynı evde yaşaması onun cehennemidir.
Tedbir için mücadelemizi yaparız. Gayret eder ve çalışırız. Ama biliriz ki sonuç bizim için hayırlıdır. Bizim istediğimiz gibi olsa da olmasa da...
Şeriat; "Seninki senin, benimki benim" der
Tarikat; "Seninki senin, benimki de senin" der
Hakikat; "Ne seninki senin ne de benimki benim" der.
Huzur huzurda olmak demektir.
Sayfa 108Kitabı okudu
“ Allah sana ancak senin için hayırlı olanı emretmiştir. O’nun emrettiği katında yüce ve değerlidir. Sana yasakladığını ise terk etmen O’nun katında senin adına hayırlı olandır. Ahirette insanlara yasaklama olmayacaktır. “
“ Ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır. Rabbin sana verecektir, (yani orada verecek!) ve sen razı olacaksın. “(Duha 4-5)
“ Yarın ahirette, herkes bu dünyada neyin mağlubu ise ve en fazla ne ile meşgul oluyorsa; yani, o kimseyi hangi huyu galip ise ahirette de o huyunun icabı ne ise onunla haşrolacaktır…”
“Rabb’in Sana(sav) her istediğini verecek ve Sen râzı olacaksın…” Duha-5
(…)
Bu ayet-i kerime indiği zaman Rasûl-i Ekrem Efendimiz(sav) şöyle buyurdu:
“ Ümmetimden bir kişi bile cehennemde kaldığı sürece ben râzı olmam ancak bütün ümmetimi alıp cennete girdiğim zaman hoşnut olurum…” (Sübhanallah… Rabbim bizi Efendimiz(sav)in şefaatine nail ve layık olan kullarından eylesin…(amiinn))
Kıyâmet günü şefâat, sadece Hazreti Peygambere ait olacaktır. Hazreti Peygamber, diğer peygamber ve nebîlerin şefâat etmeleri için de şefâat edecektir. Evet! O(sav), melekler içinde şefaat edecektir. Böylece Allah O’nun(sav) şefaat vesilesiyle melek, resûl, Nebi ve mümin gibi şefaat hakkı olan herkese şefaat izni verecektir. Şu halde Hazreti Peygamber, Allah’ın izniyle ilk olarak şefaat eden kimse, merhametlilerin en merhametlisi(cc) ise kıyamet günü son şefaat eden olacaktır.
