Markete sigara almaya gittim geçenlerde.. Elimde Cemil Meriç'in kitabı.. Adamla muhabbete girdik:
+“Abi, bu adam, kitap okumaktan gözlerini kaybetmiş..."
- “Derdi neymiş ki, o kadar okumuş?.." 😆😆
Umut Sarıkaya mıydı? Tiplemeleri hiç hatırlamasam da balonculukların içini üç aşağı beş yukarı hatırlıyorum. Muhtemelen kaygılı suratlı, İsmail Türüt gömleği giymişçesine terli üç arkadaş:
- Abi biz kendi aramızda konuştuk. Artık seninle görüşmek istemiyoruz.
- Niye canım?
- Tuhaf tuhaf şeyler anlatıyorsun. Cemil annesine anlatmış anlattıklarını. Çok kızmış sana Nermin Teyze. Cemil de korkmuş epey.
- Nasıl canım?
- Abi cins cins şeylerden bahsediyorsun işte.
...
Yeni katılmıştı mafyaya ercep abi her gün yeni görevler alıyodu. Bir gün çok yorgun geldi mekana noldu dedim yok bi şey bea dedi baktım listeye görevde almamıştı yengeyle kavga etmiş meğer pavyonda basılmış dansöz sevgilsini vurmuş yengem ah be yengem neden yaptım abimin hayalleri yıkıldı.
Birisine şunu şöyle yap bunu şöyle yap gibi emredici konuşmalardan pek hoşlanmam ve asla yapmamaya çalışırım.
Kendimi o konumda görmüyorum.
Bu tür diyaloglara rast gelsem hemen kulaklarımı tıkayıp o ortamdan uzaklaşırım.
İstediği kadar doğru konuşsun umrumda değil.
Cemil Meriç'in dediği gibi: Üslubun kimliğindir
Üslubu daha öğrenmemiş
- ALO CEMİL (ADNAN) ABİ NERDESİN?
- YENİ KİTABIMI YAZMAK İÇİNAMERİKANIN KALİFORNİYA EYALETİNDEŞİRİN BİR SAHİL KASABASI GÖRÜNÜMLÜŞEHRİ OLAN SANTA BARBARADAKİYAZLIK EVİME GELDİM SEN NERDESİN?
- DALGA GEÇME ABI YAA
😋😋😋🥰🥰🥰
- EVDEYİM LAN NERDE OLUCAM
Cemil abi kıytırık bavulunu çekiştirip kapının ağzına geldi, daha bir hafta evvel sevdiği kadınla beraber bin bir pazarlık ile aldığı ayakkabıları geçirdi ayağına, "Tolstoy'da seksen küsür yaşındaydı evini bırakıp gittiğinde" dedi, belli belirsiz... Yeşil gözlü kadın güldü, " O arkasında Savaş ve Barış'ı bıraktı sen, elektrik faturasını... "
MÛSİKÎ’DE TASAVVUF VE REBAB
Ev meşk meclislerinden ve fasıl gecelerinden bahseder misiniz?
Hoca Câhit Gözkân(1909-1999), her zaman mûsikî meclislerini hocası Ahmet Mükerrem Akınca’ya tevarüssen devam ettirdiğini ifade ederdi. Hocasında gördüğü veçhile, haftanın bir günü umumi fasıl gecesi yapılırdı. Bu fasıl akşamına herkes sazını alıp
Biraz da çok sevdiğim şairler hakında kısa kısa bilgiler vereyim
.
Cahit Sıtkı Tarancı :
Bildiğiniz üzere eserlerinde hep ölüm teması işlemiştir. Küçükken yaramazlık yaptığı için babası tarafından pencereden aşağı sarkıtılmıştır. O günden sonra ölümden korkmuş ve eserlerinde hep “ölüm” temasını işlemiştir.
.
“Kitap kapağında kuş riskliydi. Hem kendileri kaçıyor hem de geridekiler yarım kalıyordu. Bir kitap yazarsam asla kapağına kuş koydurmayacaktım. Eğer illa kuş koymak gerekecekse de kuşları bir kafesin içine çizdirirdim. Bu kuş olayının şurası da ilginçti, hangi davetin büyüsüne kapılıp gelmişlerdi? Cemil Abi gibi bir öykücünün kitabından kaçıp ne umuyorlardı?”
Arkadaşlar lütfen bir hevesle alıp bakamayacağınız canlıları sahiplenmeyin. Bu sabah çarşıda Tophane'nin haracını yemiş Cemil Abi önünde kahverengi paspas gibi bir süs köpeğini gezdiriyordu göz göze gelince de evlat işte deyip gülüp geçiştirdi. Lütfen 😁😁
Kemal Varol 1977 yılında DİYARBAKIR ‘da dünyaya gelmiş yazardır . Ayrıca bir çok deneme ve Romanları da mevcut olup Bunların içerisinde En değerli eserleri , BABAMIN BAĞLAMASI , AŞIKLAR BAYRAMI ve UCUNDA ÖLÜM VAR Kitaplarıdır .
Yazarın JAR ( Perişan-Fakir ) adlı bu eseri
Darbe dönemindeki bir demir yolu kasabasında yaşanan küçücük yaşamları olan Eski solculardan Kimsesiz HAYRİ ABİ , ELEKTRO CEMİL ve SAMİ’in kasabada ki arkadaşlıkları günü birlikte yaşamları ve Kasabalarına Gelen iki Yabancı İki Düşman İÇLİ HALİL ve RAHATSIZ KAMİL’in bilinmeyen düşmanlıkları . Ayrıca Hikaye ayrı bir ilginçlik katan Yıllardır bir biriyle dargın iki kardeş HAYRİ ABİ ve Kardeşi’nin karşı karşıya olan KAZANBLANKA ve DUBLE adında işletmeleri olan iki meyhane …
Evet Bir sırra dönüşmüş ve sır kalan iç içe geçmiş birden fazla Hikaye …
️Belê xwendin ji alê fikr û raman ve sedema hebûna mirove , HER ROJ BÎST RÛPEL XWENDiN ️
( P; 7 . 280 Sy.)
"Yüzünüz Kuşlar Yüzünüz", birbiriyle ilişkili yedi öyküden oluşan bir uzun öykü.
Bir pazar günü, evinde biraz zaman geçirip can sıkıntısıyla, her zaman takıldığı meyhaneye giden Feridun, bir yandan mekânın garsonu Gero lakaplı Muharrem'le sohbet ederken bir yandan birasını yudumlar. Meyhaneye gelen Kaptan Ali Rıza' nın