Bu 'rableştirme'nin Müslüman nesillerin zararlarından biri de Kur'an'ın anlamını sahabenin beyanlarıyla doldurmak olmuştur. Oysaki Kur'an sadece sahabenin yaşadığı devrin ve çevrenin kitabı değildir. Her devir ve çevre o kitabı muhatabı olduğuna göre her birimiz ona her gün yeniden bakmak zorundayız. Ve daha sonra bakan daha yukarı boyutta, daha fazla şeyler görecektir. Bu Kur'an'ın zaman üstünlüğünün, sünnetullahın bir gereğidir.
İşte bu tarihselci anlayış Kur'an-ı Kerim'i güne okuyamamış ve hep geçmişe takılıp kalmış, eski alimleri putlaştırıp eski bilgi ile çağı okuyamayınca elindeki cevheri değerlendirememiş. Müslümanların hali de ortada, Allah'ın kitabına ne kadar değer verdikleri onu ne kadar anladıkları ile eşdeğer. Belli ki şu anda en gerideki müslüman toplumu düşünürsek 1000 sene öncede kalmış bir din ve hayat tarzı. Ne denir ki, Allah ıslah ve rahmet eyleye.
Allah rahmet eylesin Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk hoca sayfa 285'teki konuya açıklık getiriyor. Zümer 39/23.ayette sözlerin en güzeli olarak Kur'an'ı Kerim'den bahseder, ayetin sonu yine yoldan sapanlara ikaz ve uyarı ile biter.
Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v.) insanlığa bir tek Allah'ın vahyini iletip, yazdırmıştır. O da Kur'an'ı Kerim'dir. Allah sözün en güzelini Kur'an'ı Kerim olarak indirmiştir. Aslında Kur'an'ı Kerim'de geçen Allah'ın sözü(hadisi) kavramı (Nisa 4/87, Zümer 39/23) ile de peygamberimizin isnat edilen sözlü rivayetleri aynı kelime'ye dayandırarak işi daha da karıştırmak istemişlerdir. Peygamberimize isnat edilen sözlü rivayet külliyatları (Buhari, Müslim vb.) Hz. Peygamberin yazıya geçirmediği ve yazılmasını yasakladığı, Hz. Peygamber'e isnat edilen söz ve davranışlar ile doludur ve çoğuda kültürel ve dönemsel uydurmalardır. Zaten bu sözlü rivayetler Peygamber efendimizden yaklaşık 1-2 asır sonra yazıya geçirilip, kitaplaştırılmıştır. Pek çok sahabi bu rivayetlerin imha edilmesi yönünde görüş bildirmiş ve uygulamıştır.
İslam Cemaatinin büyüyerek tekamül etmesi neticesinde bir takım emirleri ve kaidelerin değiştirilmesi sebep olsun ister Kur'an'ın umumi olarak Tevratı kabul etmesine rağmen Tevrat'ta geçen bazı hükümleri reddedişi sebep olsun hiçbir fark yoktur.
Kur'an-I Kerim'de Bakara 2/106. ayetteki konu sadece tenzili ayetler olarak ele alınmamalıdır ki, günümüzdeki nesh kavramı yani ayetlerin iptal olduğu kavramı yanlıştır. Ayetler geliştirilerek daha detaylı açıklanırlar.
Rüyalar ile amel edilmez, iş ve eylem yapılmaz. Ancak insanın rüyada hala , hiç bilmediği yerleri, şeyleri görmesinin nasıl tam olarak olduğu açıklanamamıştır.