Kaderin muhakeme becerilerini gölgelediği zamanlarda insanların birikimlerini acımasızca tüketme eğiliminde olduğunu bilecek kadar çok aileye cenaze düzenlemelerinde yardımcı olmuştum. Danışmanlarımın istismar edilmediğinden emin olmak için bu tür dolandırıcılara karşı her zaman tetikteydim.
Bireysel duygu ve kayıp bileşenini de hatırlamak önemlidir. Herhangi bir cenaze törenini izlemek üzere hazır bulunanların tam olarak neler hissettiklerini bilemesek de acı hiç kuşkusuz tekrarlanan bir tema olsa gerektir.
"Yine midesi bulanmaya başlıyordu Şermin'in. O, cenaze evinde konuşmaya bile utanırken bu insanlar; pilavı karabibersiz yese, ayranı tuzsuz içse ölecek miydi? Zaten Aysel teyzesi öldüğünden beri, yani yedi gündür bir bitmemişti şu yeme içme faslı. Gelen yemek getiriyor, oturan yemek yiyor, giden fazla yemeklerden evdekilere de götürüyordu. Herkes bu kadar acıkıyor muydu sahi ? Yoksa biri öldüğünde iştahlar mı açılıyordu?"
Ya siz,
Nasıl bilirdiniz çocukluğunuzu ey cemaat?
Nasıldı
Öldürdüğünüz birinin cenaze namazını kılmak?
Hz. Peygamber’in cenazesini Hz. Ali yıkadı. Hz. Abbas, onun oğulları Fazl ve Kusem ile Üsâme b. Zeyd, Hz. Ali’ye yardımcı oldular. Salı günü öğleye doğru yıkanıp kefenleme işi tamamlandıktan sonra Hz. Peygamber’in cenazesi evinde bulunan serîr’in üzerine konuldu. Müslümanlar grup grup odanın alabileceği kadar sayıda, önce erkekler, sonra hanımlar ve daha sonra da çocuklar içeriye girerek imamsız olarak cenaze namazı kıldılar.
İbn Sa’d, II, 290, 291.
Sayfa 480
niçin bir tek bile aşk yok
ayrılığı ve yalnızlığı
barındırmayan içinde?
bin bahçeyi hapseden şehir
nasıl bulamadı bir çiçek
cenaze törenime ?
Sayfa 39Kitabı okudu
