Şehrin hayaletidir saat kuleleri. Zamanı tutarlar. Geçmesin diye değil, yitip giden ömürlere gadirlik olsun diye kaydını alırlar şehirlerin, öyle yüksekten. Zamanın heybetiyle kibirli bir duruşları vardır şehrin orta göbeğinde. Hani nereden baksan birazda kabadayıcadır bu duruş. Haklıdırda kabadayılığında, kimsenin sahip olamadığı, herşey için tükenen bir şeyin muhasibidir kendileri. Tükenmeyen zamanda, tükenen insanlara nispet ederler. Kaç cenaze gördüyse, bir o kadar da doğuma vurmuştur çanları. Canları alınanlara inat canlananlara başlatır tik takları. Maratonda zamanı tutan hakemdirler adeta ama galibi yoktur bu yarışın. Herkes kendi derecesini yaparken o sadece sayar; tik tak, tik tak. Haydi yaşa, haydi öl, sırada ki... Şehrin delikanlı silüetidir, dikilir öylece, seyreyler alemi. Benim doğum kaydımın şahidi, şehrimin kabadayısı, Beşiktaş muhafızı Yedi - Sekiz Hasanpaşa tarafından 1894 tarihinde yaptırılmıştır. ... tarihinde ölüm kaydımı düşene dek, ben bu şehre her geldiğimde, ona selam vermeden, önünden geçip zamanın muhasibini görmeden gitmem. Mecburi istikamettir kendileri, ziyaret gibi kutsaldır her Çorum'luya. İlla görülecek, illa selam verilecek... Çorum'da kendilerine çan saat diye de hitap edilir...