Başka, bambaşka bir dünyaya giriyor eşiği aşınca. Yürüyor iki yanı iki sıra kalın duvar. Yukarda artık o rüzgâr uğuldamıyor; sessizlik, bütün çağların ötesinden kopup gelen sessizliğin nemi vuruyor yüzüne. Ölümsüzlüğü ince ıslak tülbentlere sarıp saklamışlar gibi; nem kokuyor burnuna.