Kendisine
Sen ey şehrin yerlisi, cesur, kararlı mühür
Sen ey inatçi kıskanç, alçak gönüllü ve hür
Karanlık geceleri korkutsa da günahım
Kızlar Kayası gibi dikilip kaldı âhım
Sefere çıkanların tatlı rüyâsı mısın
Rûhumun cellâdı mı, yoksa hülyâsı mısın
Konuşursun, sözlerin dâre çeker canımı
Susarsın, çâresizlik büyütür isyânımı
Siyaha boyanınca,
"İşgal ülkelerinin generalleri de aynı gün otele yerleşmekte, binayı karargâha çevirmektedir. Bunu bilen Mustafa Kemal, özellikle Pera Palas'a gider ve oturma salonundaki mağrur işgal generallerinin görebileceği bir koltuğa oturur. Hepsi de, karşılarına dikilen Türk subayını çok iyi tanımaktadır. Çanakkale'yi geçilmez kılan Anafartalar Kahramanını unutmaları olası değildir. Rüyalarına giren bu cesur yürek “Siz geldiyseniz, ben de burdayım” dercesine tam karşılarında durmakta, korkusuz ve kararlı bakışlarıyla psikolojik savaş uygulamaktadır."
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Haziran 2021, 1. BasımKitabı okudu
Şu dünyada sonum geldi, artık öldüm ben.
Şimdi gagalayıp duracaklar merakla
o küçük çenebaz kargalar, insan denen.
Çıkar bir cesur yürek, gerçeği haykırır:
Bil ki burada acımasız kötülüğün
yok ettiği büyük bir ruh yatmaktadır.
Geldi taze ve hoş günlerinden gençliğin,
bu kötü vakte kılıçlarla, ezgilerle.
Dilinde kalbinde gelen özgürlük sözü.
Yaralıydı ama gizledi maharetle.
En sonunda o yara ona diz çöktürdü,
uzatıp yatırdı gördüğünüz mezara,
koca bir “Başarısız”damgası, alnında.
Kalp, ezelden beri sevginin en kuvvetli sembolü ve duygularımızın merkezi olarak kabul edilirdi. Ama sonra tıp ve modern bilim ortaya çıktı ve bize, kalbin sadece vücudumuzda kanın dolaşımını sağlayan bir pompa olduğunu yutturmaya çalıştı. Biz "normal insanlar" ise, elimizde hâlihazırda bunun aksini kanıtlayacak herhangi bir delilimiz olmamasına rağmen, kalbimizin duygularımızın merkezi olduğu inancımızı asla kaybetmedik. "Kalbi bu acıya daha fazla dayanamadığı için öldü." ya da "Çok yürekli bir çocuk." gibi kullandığımız birçok deyim bunu gözler önüne sermeye yeter. Burada "yürekli" sözcüğü, "cesur" anlamında kullanılır. "Cesur" kelimesinin Latince karşılığı, "yürek sahibi" olmaktır ve "yürek" kelimesi de yine "inanç" kelimesiyle anlam bakımından bağlantılıdır. Bu bağlantının ne kadar doğru olduğunu ve bilimin ne derece yaıldığını, ta 1993 yılında yapılan ama asla tam olarak kamuoyuna açıklanmayan şaşırtıcı buluşlar gösteriyor. Bilim, yanıldığını kabul etmekte bazen zorlanıyor işte. :)
"'Cesur Yürek', baştan sona rahat seyredilen, birçok sinemasal tat vaat eden bir tür filmi... Sadece ve sadece, görüntü yönetmeni John Toll'un mükemmel çalışması için bile görülür."