Kalp, ezelden beri sevginin en kuvvetli sembolü ve duygularımızın merkezi olarak kabul edilirdi. Ama sonra tıp ve modern bilim ortaya çıktı ve bize, kalbin sadece vücudumuzda kanın dolaşımını sağlayan bir pompa olduğunu yutturmaya çalıştı. Biz "normal insanlar" ise, elimizde hâlihazırda bunun aksini kanıtlayacak herhangi bir delilimiz olmamasına rağmen, kalbimizin duygularımızın merkezi olduğu inancımızı asla kaybetmedik. "Kalbi bu acıya daha fazla dayanamadığı için öldü." ya da "Çok yürekli bir çocuk." gibi kullandığımız birçok deyim bunu gözler önüne sermeye yeter. Burada "yürekli" sözcüğü, "cesur" anlamında kullanılır. "Cesur" kelimesinin Latince karşılığı, "yürek sahibi" olmaktır ve "yürek" kelimesi de yine "inanç" kelimesiyle anlam bakımından bağlantılıdır. Bu bağlantının ne kadar doğru olduğunu ve bilimin ne derece yaıldığını, ta 1993 yılında yapılan ama asla tam olarak kamuoyuna açıklanmayan şaşırtıcı buluşlar gösteriyor. Bilim, yanıldığını kabul etmekte bazen zorlanıyor işte. :)
-"Evlendin mi hiç?"
-"İnsan değil miyim ben? İnsan kördür; benden öncekilerin düştüğü çukura ben de yüzükoyun düştüm. Evlendim." s:26
Keyif ehli "Neden? Neden?" dedi. "İnsan nedensiz bir şey yapamaz mı? Şöyle keyfi için!" s:23
Yaşam koçu
Her insanın kendi deliliği vardır, bana da öyle geliyor ki, en büyük delilik, bir deliliğe sahip olmamaktır. s:175
Gözükara ve cesur
Yitirecek neyim var? Hiç! Sanki kendimi uslu idare etsem kırılmayacak mıyım? Kırılacağım; öyle ise toplara ateş!.. s:175
Hayat dolu Ama şu istek beni yiyor: ölmeden önce, elimden geldiği kadar çok toprak ve deniz görmek. s:168
Hem hassas hem güçlü "Her acı, yüreğimi ikiye böler patron," dedi. "Ama o kırk yaralı yürek hemen kaynar ve yara görünmez; kaynamış yaralarla doluyum ben; onun için dayanıyorum." s:306
Sadece İNSAN
Biraz sonra da, "Vatandan kurtuldum," dedi, "papazlardan kurtuldum, paradan kurtuldum; silkiniyorum. Silkindikçe de hafifliyorum. Nasıl söyleyeyim sana? Kurtuluyor, insan oluyorum." s:256
Bir yanda Zorba'nın cesareti, bir yanda da kağıt faresinin garantici çekingenliği... Patron'dan bir örnek: "O kadar düşmüştüm ki, bir kadına aşık olma ile kitap okuma arasında seçim yapmam gerekse, kitabı
Seçerdim "c.126
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016,2bin okunma
Kalp, ezelden beri sevginin en kuvvetli sembolü ve
duygularımızın merkezi olarak kabul edilirdi. Ama
sonra tıp ve modern bilim ortaya çıktı ve bize, kal-
bin sadece vücudumuzda kanın dolaşımını sağla-
yan bir pompa olduğunu yutturmaya çalıştı. Biz
"normal insanlar" ise, elimizde halihazırda bunun
aksini kanıtlayacak herhangi bir delilimiz olmama-
sına rağmen, kalbimizin duygularımızın merkezi ol-
duğu inancımızı asla kaybetmedik. "Kalbi bu acıya
daha fazla dayanamadığı için öldü." ya da "Çok yü-
rekli bir çocuk." gibi kullandığımız birçok deyim
bunu gözler önüne sermeye yeter. Burada "yürekli"
sözcüğü, "cesur" anlamında kullanılır. "Cesur" ke-
limesinin Latince karşılığı, "yürek sahibi" olmaktır
ve "yürek" kelimesi de yine "inanç" kelimesiyle
anlam bakımından bağlantılıdır.
Zindanlardan taşa taşa kar beni
Mamaklardan Metrislerden sor beni
Diyarbekir'e kanla bastım mührümü
Ceset ceset kefen kefen sar beni
Bu türkü mor dağların emanetidir
Firari mahpuslara bir avuç su
Bir türkü dilimi içerdekine
Çeyiz sandığına oyalı yazma
Memeye süt
Ve baharın toprağa bereketidir
Sığmaz dört duvarın yasına dikenli tele
Cesur