Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Kimi felsefe çevrelerinde ise Oxford Sözlüğü tarafından 2016’nın sözcüğü seçilen “hakikat sonrası” (post-truth) dönemde yaşadığımız, politikanın, gücün, insana dair kültürel, sosyolojik özelliklerin ve hatta bilimin bile hakikatle ilişkisini kaybetmeye başladığı vurgulanıyor.
Sayfa 13
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Russel’ın dediği gibi, otomobilimiz işlemediği zaman “Acaba nesi var?” diye orasına burasına bakıp düzeltmeye çalışırız da, insanlar “iyi işlemediği” zaman onları suçlamaktan gayri pek bir şey yapmayız.
Reklam
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Leland E. Hinsie ,çağımızın ünlü psikologlarından Alfred Adler’in İnsan Tabiatını Tanıma adlı kitabına koyduğu önsözde “Kendini tanıma,mutluluğun ilk kanunudur”diye yazıyordu.
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Alain,metafizik problemlerden çok psikolojik,sosyal,pedagojik,kısaca insanî problemler üzerinde durması,soyut problemlerden değil de somut örneklerden hareket etmiş olması bakımından Montaigne’in izinden gitmiş olan bir düşünürdür.
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Sivil itaatsizlik veya başka bir deyişle direniş, bireyin uğradığı haksızlıklar karşısında kamuoyunun ve ilgili mercilerin dikkatini çekmek amacıyla şiddetsizlik üzerinde temellenen ve bir çeşit direniş hakkına işaret eden eylemler bütünü olarak tanımlanabilir.
Sayfa 51 - SayKitabı okudu
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
Reklam
Kierkegaard için " Umutsuzluk Ölümcül hastaliktır."
○O halde umutsuzluk evrenseldir. Çünkü insan sonluktan sonsuzluğa geçişi Umutsuzluk yoluyla gerçekleştirir. Umutsuzluk kaçınılmazdir, insanın, karşıtların bir sentezi olmasının, daha doğrusu diyalektik bir varlık oluşunun bir gereğidir.Sonlu varlığı ile sonsuz varlığı arasına sıkışan insan kendi olma sürecini Umutsuzluk içinde yaşar.
O halde umutsuzluk evrenseldir./ M.mukadder Yakupoğlu
○İnsan sonlu varlığının içine kapanır ve Mutluluğu bu sonluluğun içinde ararsa Umutsuzluğa düşer, çünkü onu yaratan güçle olan bağlantısını kesmiştir. Kierkegaard kendi umutsuzluğunun ve diğer insanlarin umutsuzluğunun kaynağını, varlığın aşkın ( transandant) yaniyla olan ilişkisinin kesilmesinde görür; çünkü" insan sonsuzluk ile sonlunun, geçici ile kalıcının, özgürlük ile Zorunluluğun bir sentezidir.
S.Kierkegaard'ın Gençlik yapıtı korku ve Titreme 'de
○İbrahim peygamber'in oğlunu Tanrı'ya Kurban etme girişimini betimleme yoluyla varoluşun kaçınılmaz sonucu olan inancın akıldışı, paradoksal, anlaşılmaz Yanını çok çarpıcı bir biçimde vermiştir. "Înanç akılla açıklanamaz. Înancın içinde Varoluşun gizeminin akıldışılığı vardır."
98 syf.
8/10 puan verdi
Eylül gibi ilklerin romanını yazan böyle ciddi bir yazardan böyle ne bileyim basit bir polisiye roman okumak ilginçti doğrusu. Yazarın 2 parçadan oluşan ilk polisiye roman denemesi. Başarılı mı. Bence güzel ve başarılı. Yarı mizahi yarı ciddi bir tarzda kaleme alınmış bu roman gayet hoş zaman geçirmek için birebir. 1927 de ilk defa basılan eser dönemin devrimlerini hiç yansıtmıyor açıkçası. Yine o Osmanlı havası hakim bana göre eserde. Çalakalem tarzı bir eser görünümü verse de bence heyecandan çok akıcı ve güzel tasvirleri ile eser kendini okutuyor okura. Biraz zorlama gelişen olaylar biraz zorlama yaratılan bilmeceler ve gizler aslında perde arkasını da deşifre eden bir acemilik seziliyor eserde. Tabi günümüz Türkçesine çevirenin başarısı ve kitabın başındaki değerlendir tarzındaki önsözü çok çok iyi olmuş.
Define
DefineMehmet Rauf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,876 okunma
Reklam
Anaksagoras'ın Nous'u
Nous'ta keyfilik, onun bir imtiyazıdır; bir kez, keyfi olarak başlayabilir, sonra her şey dıştan belirlenmiş iken o, sadece kendine bağlıdır. Onun ödevi yoktur, dolayısiyle de erişmek zorunda bulunduğu amacı yoktur; Nous, bu hareketle başladı, ve kendine bir gaye edindi ise, bu sadece . . . . . . - (verilecek cevap zordur, Herakleitos olsaydı
Sayfa 78 - Kabalcı YayıneviKitabı okudu
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Her davranışın bir nedeni olmalı. Bu kitabı neden dilimize çevirdim? Okuduğum kitaplar, konuştuğum kişiler, bizzat kendime ait fikrî ve duygusal alışkanlıklar, bana insanoğlunun büyük bir açmaz karşısında olduğunu düşündürüyor. Bir karamsarlık, bir hüzün; dünya mutlulukları karşısında zengin evine yanlışlıkla davet edilmiş fukara gibi bir acemilik, bir telâş…
Suat TAHSUĞ 16 Ekim 1974 BodrumKitabı okudu
140 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Büyük bir hevesle başladığım bir kitaptı ama hoşuma gitmedi. Eser Dalkavuk Firuz ve Mu'teriz Kârdân'ın karşılıklı konuşmalarından oluşuyor. Dalkavuk; arkadaşına dalkavukluğun utanılacak bir şey olmadığını, aksine bir meslek ve bir sanat olduğunu, hatta önemli bir sanat olduğunu anlatıyor. Dalkavukluğu diğer mesleklerle ve sanatlarla kıyaslıyor, ne kadar zor ve marifet gerektiren bir iş olduğunu anlatıyor. Konu güzel olabilir ama eser çok sıkıcı. Hem de bu kadar kısa olmasına rağmen. 141 sayfalık bir kitap ama asıl metne geçmeden önce yazar, eser ve eserin Türkçeye tercümesi hakkında yaklaşık 50 sayfa bilgi verilmiş, eserin başka hangi eserleri etkilediği anlatılmış(bu bölümler eserden daha güzel sanki, bana öyle geldi). Asıl metin kısmından önce bir de Mütercimin Mukaddimesi(yani çevirenin önsözü) bölümü geliyor. Eser 60. sayfada başlıyor. Firuz ve Kârdân karakterlerin eserin orijinalindeki adları değil. Asıl metindeki adları Tychiades ve Simon'muş fakat eseri Türkçeye çeviren kişi orijinale çok sadık kalmayıp bazı isim ve kavramları değiştirmiş. Eseri kendi dilinde okuyabilseydik o da böyle sıkıcı mı gelirdi bilmiyorum.
Dalkavukname
DalkavuknameSamsatlı Lukianos · Büyüyen Ay Yayınları · 201623 okunma
çevirenin önsözü,
Amacınızın ne olduğunu bilmezseniz, başardığınızı nasıl anlayacaksınız?
İnkılap Kitabevi
çevirenin önsözü,
Bizim gerçekleştirmek istediklerimizi daha önce gerçekleştirenleri bulup onların iyi yönlerini örnek alırsak, taklit edersek, daha bilimsel bir ifadeyle tam olarak modellersek; onların başardıklarını biz de başarabiliriz.
İnkılap Kitabevi
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.