kitabın başlarında biraz sabır gösterilirse sonrası güzel gidiyor. kitabın sonundaki yazar notu insanı duygulandırıyor. her noktaya temas eden bir kitaptı. tavsiye ederim.
Sevip sevmemek, evlenip evlenmemek, Tan- rı'ya inanıp inanmamak, bir hiç yüzünden adam öldürüp elini kana bulamak gibi sorunları kendine dert edinmeyen, saçma lıkları içinde saçma bir yaşam düzeyine kendini kaptırmış bir insancığın romanıdır Yabancı.
Yazarın notu bu, kesinlikle özetlense bu şekilde özetlenebilir.
Kitap okunmasa da olur.
Hiçbir şeyi umursamayan bir adamın hayatından küçük bir kesit.
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2012111.6k okunma
düşünmenin bile yasak oldugu okyanusyada yasayan ana karakter winston smith sisteme karsı çıkmakta olan bi memurdur.winston bir gün antikacıdan bi günlük alır ve günlüğünü tele ekranın göremeyeceği bi yerde doldurmaya başlar. günlüğü nicin tuttuğunu dusundugu anda tele ekranda büyük biladerin meshur sozlerini duyar ve bilinçsiz bi şekilde
Merhaba sevgili okuyucular. Yaklaşık 1 ay sonra kitabı nihayetinde bitirebildim. Bayram tatili, sınavlar derken okumaya anca fırsat buldum çünkü. Neyse kitaba geçelim.
Öncelikle kitapla ilgili şunu söylemek isterim, kendi düşünce ve inançlarınızı bu kitabı okurken bir kenara bırakın. Kitabın içindeki düşünceler belki inancınıza uymayabilir. Onun
Olağanüstü Bir Gece
Kitaba puan olarak 8/10 veriyorum. Sebebi ilk 9 sayfasını sıkılarak okudum. Ama geri kalan sayfalarını zevk alarak okudum.
SPOİLER!!
Bu kitabı 1. Dünya Savaşı'nda ölen bir askerin masasında ailesi o geceyi anlattığı notları bulmuş ve ailesi Zweig'e veriyor notu. Kitaptaki karakter toplumdan soyutlanmış, hissiz, burjuva bir kişidir. Bir kadın arkadaşı ölüyor bu olaydan bile bir şey hissetmiyor. Yine bir pazar günü at yarışına gidiyor. Orada kahkaha atan bir kadının sesini duyuyor. Arkasına bakmadan kafasında kadını betimliyor. Sonra arkasını dönünce betimlediğinin tam zıttı olduğunu görüyor ve sinirleniyor. Kadının yakınına gidiyor ve kadını izliyor. Sonra kadının kocası at yarışı fişlerini yere düşürüyor ve karakterimiz bir fişi ayağı ile kapatıp saklıyor. Adam ise fişi görmüyor ve gidiyorlar. Karakterimizin sakladığı fişteki at yarışı kazanıyor ve fişten para alıyor. Karakterimiz bu duruma üzülüyor ve kaybedecek bir ata para basıyor. Para bastığı at kazanıyor ve oradan gidiyor. Mahallesine vardığında bir sokak lambasının orada hareket etmeden duruyor. Bir fahişe geliyor ve teklif ediyor. Karakterimiz parayı bitirmek için kabul ediyor. Sonra gittikleri yerde 2 tane adam bunları yakalıyor ve polise götürüyor. Karakterimiz hiç korkmuyor ve adamları bu sakinliği ile korkutuyor. En sonunda adamlara üzülüyor ve 100 para veriyor. Adamlara iyi akşamlar diyip gidiyor. Sonra içine yıllar sonra mutluluk hissi geliyor. Parayı sokakta ki insanlara dağıtıyor ve eve gidiyor. Bu akşama Olağanüstü Bir Gece diyiyor. Sebebi ise o gece yine bir şeyler hissetmeye başlamasından dolayı...
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143.9k okunma
Yazarın son intiharından önce yazdığı son kitabı. Kimilerinin, Dazai’nin hayatının başından sonuna kadar kaleme aldığı tüm eserlerinin aslında bir intihar notu olduğu ve bu kitabın da o notun son kısmı olduğunu söylediği etkileyici bir eser.
Themistocles: "Bana hatırlama sanatını değil unutma sanatını öğret; çünkü ben hatırlamak istemediklerimi hatırlıyorum ve unutmak istediklerimi unutamıyorum."
Çevirmen Nur Beier'in notu.
#koaladankitaplarokumagrubu ile Nisan ayında Dünya Edebiyatı listenizden okuduğumuz Yamaç uzun ama kolay okunan bir eser.
Rusya'nın büyük şehirlerinden biri olan Petersburg'ta başlayıp daha sonra Malinovka isimli (çiftliğin bulunduğu) köyde devam eden yaklaşık 960 sayfa olmasına rağmen sade dili, ilginç ruhsal çözümlemeleri, karakterler
Holmes ve Watson evde hem dinlenip sohbet etmekteyken kapıdan içeri sarışın, zarif, şık ve güzel Mary Morstan’ın girmesiyle yeni bir işin geldiğini anlayan Holmes’in de keyfi yerine gelir.
Babası on yıl önce kaybolmuş olan Mary’e her sene aynı gün bilinmeyen birinden inci gelmektedir. Bir gün bilinmeyenden görüşme daveti de alınca soluğu Sherlock Holmes’un bürosunda alır. Olayın peşine düşen Holmes ve Watson ölü buldukları Binbaşı Sholto’nun göğsüne iliştirilen ‘dörtlerin imzası’ notu ile gizem ve sırlarla dolu Hindistan’dan Londra’ya uzanan olayların içinde buluyoruz kendimizi.
Dahiyane gözlem ve yetenekleriyle yine sonuca ulaştı Holmes.
Dörtlerin imzası neyi anlatmak istemektedir?
Keyifle okuyun…
Uzun zamandır bu tarz bilgi dolu, söylev tarzında bir kitap okumadığım için -
Seneca hariç- düşüncelerimi toparlamakta biraz zorlanıyorum açıkçası. Fakat böyle bir kitap ve böyle değerli bir çeviri bir incelemeyi hak ediyor bence, o yüzden bir not düşmeliyim buraya~
Öncelikle kitabın da adı olan "aptallık duvarı" ifadesini çok beğendim