Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Charles Darwin, bilim aleminde insan bilgisine ve insanın doğayı anlamasına en büyük sıçramalardan birini yaptıran bilim devleri arasında anılır. Kesin gözlem yeteneği, müthiş yaratıcı zekası ve ele aldığı problemleri çok büyük bir dikkatle çözmesiyle şöhret yapmış bir bilim insanıdır.
Sayfa 133 - Masa Kitap
Bilgisizliğin verdiği güveni, bilgi hiçbir zaman verememiştir. Charles Darwin
Reklam
Ama Gratiolet'in temporal ve frontal olukların göreli belirme sıralarıyla ilgili varsayımı doğru olsun veya olmasın, şu bulgu geçerliliğini korumaktadır: Henüz ne temporal nede frontal olukların izlenebildiği dönemde insan fetüsünün beyni, Primatların yalnızca en düşük grubunda (Makigillerihariç tutarsak) görülen karakterler sergiler ve insan diğer Primatların türediği formun azar azar değişmesiyle ortaya çıkmışsa, tam da böyle olmasını bekleriz.
Sayfa 279
"Bilimde hızla sonuca varmaya çalışmak tehlikelidir."
Sayfa 279
Birbiriyle ilişkili hayvanların önce ait oldukları daha büyük grupların karakterlerini edindiğini, bu hayvanları kendi familyalarına, cinslerine ve türlerine bağlayan karakterlerinse daha sonra adım adım geliştiğini, Von Baer bize yarım asır önce göstermiştir. Von Baer'in çalışmaları, yüksek bir hayvanın gelişim sürecinin hiçbir evresinde düşük bir hayvanın yetişkin haline benzemediğini de ortaya koymuştu.
Sayfa 277
Bulguları güncellenmiş halleriyle aldığımız zaman, insan fetüsündeki beyin oluklarının ve kıvrımlarının görüntüsü genel evrim öğretisiyle ve insanın kuyruksuz maymun benzeri bir formdan türemiş olduğu görüşüyle kusursuz bir uyum sergilemektedir; bununla birlikte söz konusu form, bugün var olan Primatların hepsinden hiç kuşkusuz farklılık göstermektedir.
Sayfa 277
Reklam
En yüksek kuyruksuz maymun beyni ile insan beyni arasındaki farkların doğası ve kapsamı konusunda da önemli bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Orangutana ve şempanzeye oranla insanın beyin yarı kürelerinin kesinlikle daha büyük olduğu; insanda göz çukurlarının yukarı doğru yaptığı çıkıntının frontal lobları daha az çukurlaştırdığı; insandaki kıvrımların ve olukların daima daha az simetrik konumlandığı ve daha fazla sayıda ikincil kıvrım içerdiği kabul edilmektedir. Ayrıca kuyruksuz maymun beyninde çok belirgin bir yapı olan temporo-occipital veya "dış dikey" yarığın insanda son derece silik olması bir kural sayılmaktadır. Ama bu farklardan hiçbirinin insan ve kuyruksuz maymun beyinleri arasında keskin bir sınır yaratmadığı da açıktır.
Sayfa 270
Kuyruksuz maymun beyniyle insan beyninin temel karakterleri bakımından benzerlik gösterdiği konusunda herhangi bir anlaşmazlık bulunmamaktadır: Ayrıca şempanze,orangutan ve insan arasında, beyin yarı kürelerindeki kıvrımların ve olukların dizilim ayrıntıları bakımından da şaşırtıcı bir benzerlik bulunduğu kabul edilmektedir.
Sayfa 270
İnsan, orangutan, şempanze ve goril beyinleri, içerdikleri tüm önemli farklara rağmen birbirine çok benzer.
Sayfa 270 - Die Grosshirn-Windungen des Menschen: Abhandlungen der K. Bayerischen Akademie, B. x. 1868.
Görüldüğü gibi insan ırkları arasındaki ayırt edici dış farklar ne yaşam koşullarının doğrudan etkisiyle, ne parçaların sürekli kullanılmasıyla, ne de ilinti ilkesiyle tatminkârbir şekilde açıklanabilmektedir.
Sayfa 267
Reklam
Parçaların artan veya azalan kullanımından doğan kalıtsal sonuçlar da insan ırkları arasındaki farkları açıklamayayetmez.
Sayfa 266
Ancak dünyanın dört bir yanına dağılmış olan insan ırklarına baktığımızda, onların ayırt edici farklarının yasam koşullarıyla -bu koşullara çok uzun süre maruz kalmış olsalar bile- açıklanamayacağı sonucuna varırız.
Sayfa 266
İkinci bölümde, yaşam koşullarının bedensel çatının gelişimini doğrudan etkilediğini ve oluşan sonuçların döllere iletildiğini görmüştük. Örneğin genel kanıya göre ABD'deki Avrupalı göçmenlerin görünüşünde hafif, ama son derece hızlı bir değişim olmuştur. Bedenleri, kolları ve bacakları uzamıştır; Albay Bernys'den aldığım bilgiye göre, ABD'deki son savaşta Amerikan pazarı için üretilen ve erlere her açıdan kısa gelen hazır-giysileri giyen Alman birliklerinin gülünç görüntüsü, bunun güzel bir kanıtıdır.
Sayfa 265
Mevcut bilgilerimizle insan ırkları arasındaki renk farklarını, renge bağlı herhangi bir üstünlüğe veya iklimin doğrudan etkisine yoramayız; bununla birlikte ikinci etkeni tümüyle yok saymak da doğru değildir, çünkü iklimin az da olsa kalıtsal bir etki yarattığını düşündüren sağlam nedenler vardır.
Sayfa 265
Deri ve kıl rengi ile belirli bitkisel zehirlere ve belirli parazitlere karşı tam bağışıklık arasında kimi zaman şaşırtıcı bir ilinti bulunduğunu göstermektedir.
Sayfa 261
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.