"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak."
Reklam
senden dolayı hiç incinmedim, seni de hiç incitmedim. senin gözlerinde başka bir çift gözün aşkına şahit olduğumda da seni hep çok sevdim. edip cansever
Reyonuma dönünce yeniden duyguları düşünüyorum. Bugüne kadar duyguların hiçbir şeye yaramadıklarını ve onları gömmek gerektiğine inandığımı düşününce... Adeta bütün hayatım boyunca miyopmuşum da farkında değilmişim gibi. Ethan bana bir çift gözlük hediye etti ve artık her şey gözüme daha bir aydınlık görünmeye başladı. Çocukluğumu ve bastırdığım bütün o öfkeleri düşünüyorum. Büyükbabam bana sürekli küçük kızların sinirlendiklerinde bir hamamböceği kadar çirkin olduklarını söylerdi. Ne zaman söylenmeye başlasam bana “çirkin şey" diyordu. Zamanla büyüklere karşı gelmemeyi ve her durumu kabullenmeyi öğrendim, bazen son derece adaletsiz bulsam da. İnsanların beni "çirkin" bir kız olarak değerlendirmesini istemiyordum. Öfkemi kendime saklıyordum, onun düşmanım olduğuna inanıyordum. Zamanla üzüntümü ve korkularımı da saklamaya başladım, zira bunun çevremdekileri rahatsız ettiğini görüyordum. Daima akıllı, sakin ve nazik bir kız çocuğu olsam da içimde bastırılmış bir milyar duygu vardı! Neden o kadar sık hastalandığımı şimdi anlıyorum. Hastalıklar bedenimin duygularımı ifade etmem için yardım çağrısıydı. Şimdi her şey anlamını buluyor.
Sayfa 98
O bir antikaci vitrininden görülen resim. Bir kıpırdanış. Bir nefes. Gülücük. Gamze. Bir çift hareli göz.
Şayet çocuk yalnız bırakılırsa, başka bir çift kırmızı ayakkabı yapacak ve bunu bir başkası ve bir başkası izleyecektir, ta ki, ilkinin kaba sabalığmdan kurtuluncaya kadar. İlerleme gösterecektir. Ama zor koşullarda harika bir beceri ve gelişim göstermesinin ötesinde, onun açısından en gözalıcı gerçek, yaptığı bu ayakkabılardan duyduğu sevinçtir ve sevinç onun hayatının kanıdır, manevi besinidir, ruhsal hayatıdır ve tüm bunların bir toplamıdır.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.