Kendi hayatlarını yalnız yaşamış iki insan, hayatlarını paylaşmaya karar verirler. Tıpkı suyunu çıkarmak için üzümleri ezmek gibi, bazı süreçlerin zor olduğunu herkes bilir. Ancak zamanla paylaşım ve mücadele sayesinde bu olgunlaşmamış ve deneyimden -miş hayatlar, yeni zorluklar ve zenginlikler kazanır. Tıpkı üzüm suyunun şaraba dönüşmesi gibi, iki insanı, bireysel olarak yaşamaya çalışan insanlardan, ortak hayatın derin gizemlerini keşfeden bir çifte dönüştüren bir simya içinde mayalanır.
Kendi hayatlarını yalnız yaşamış iki insan, hayatlarını paylaşmaya karar verirler. Tıpkı suyunu çıkarmak için üzümleri ezmek gibi, bazı süreçlerin zor olduğunu herkes bilir. Ancak zamanla paylaşım ve mücadele sayesinde bu olgunlaşmamış ve deneyimlenmiş hayatlar, yeni zorluklar ve zenginlikler kazanır. Tıpkı üzüm suyunun şaraba dönüşmesi gibi, iki insanı, bireysel olarak yaşamaya çalışan insanlardan, ortak hayatın derin gizemlerini keşfeden bir çifte dönüştüren bir simya içinde mayalanır.
Reklam
Hayaller ve hayatlar:)) ne beklerken ne buldu ben okurken şok oldum dervişe yazık
- "Dedim: 'Seyyahım!' Kendime şahım, başımda külahım, bildirdim hâlim." - " Dediler: Gel eğlen şu vilayette sen. Alalım sana bir ebru hilal, dudakları bal, yanakları al; devlet yanında, ben gerdanında; yanakları yıldız, dilber bir kız; kaşları yaydır, çehresi aydır; benleri çoktur, akranı yoktur; bir dolunay yüzlü, bir ahu gözlü, bir şirin sözlü; bakıp durmalı, cana sarmalı, hemen almalı; zülfü burmalı, saçı sırmalı; bir teni ablak, pamuktan yumuşak; bir tatlı dili, bir ince belli, yanağı güllü, neydiği belli; güzelliği meşhur, gözleri mahmur, kaşları samur; elma yanaklı, kiraz dudaklı, gümüş tırnaklı ; naziktir eli, çifte gamzeli..." - "Dedim: Evet işittim, yandım tutuştum, ateşe düştüm. Hem gerçek sandım, söze inandım. Hemen gittiler, nikah ettiler, beni yettiler, alelacele gerdeğe girdim; illâ ki gördüm, bir kazma dişli, bir kazan başlı, üç otuz yaşlı, saçı dökülmüş, yüzü buruşmuş, eti karışmış... Kapıyı açtım oradan kaçtım...
Sayfa 88
Yazar Tomas Moore
Kendi hayatlarını yalnız yaşamış iki insan,hayatlarını paylaşmaya karar verirler. Tıpkı suyunu çıkmamak için üzümleri ezmek gibi, bazı süreçlerin zor olduğunu herkes bilir. Ancak zamanla paylaşım ve mücadele sayesinde bu olgunlaşmamış ve deneyimlenmiş hayatlar, yeni zorluklar ve zenginlikler kazanır. Tıpkı üzüm suyunun şaraba dönüşmesi gibi, iki insanı, bireysel olarak yaşamaya çalışan insanlardan, ortak hayatın derin gizemlerini keşfetmeden bir çifte dönüştüren bir simya içinde mayalanır.
Sayfa 59 - Destek yayıneviKitabı okudu
Yazar Ihomas Moore bu düşünceyi şöyle ifade eder: “Kendi hayatlarını yalnız yaşamış iki insan, hayatlarını paylaşmaya karar verirler. Tıpkı suyunu çıkarmak için üzümleri ezmek gibi, bazı süreçlerin zor olduğunu herkes bilir. Ancak zamanla paylaşım ve mücadele sayesinde bu olgunlaşmamış ve deneyimlenmiş hayatlar, yeni zorluklar ve zenginlikler kazanır. Tıpkı üzüm suyunun şaraba dönüşmesi gibi, iki insanı, bireysel olarak yaşamaya çalışan insanlardan, ortak hayatın derin gizemlerini keşfeden bir çifte dönüştüren bir simya içinde mayalanır.”1
Yazar Thomas Moore bu düşünceyi şöyle ifade eder: "Kendi hayatlarını yalnız yaşamış iki insan, hayatlarını paylaşmaya karar verirler. Tıpkı suyunu çıkarmak için üzümleri ezmek gibi, bazı süreçlerin zor olduğunu herkes bilir. Ancak zamanla paylaşım ve mücadele sayesinde bu olgunlaşmamış ve deneyimlenmiş hayatlar, yeni zorluklar ve zenginlikler kazanır. Tıpkı üzüm suyunun şaraba dönüşmesi gibi, iki insanı, bireysel olarak yaşamaya çalışan insanlardan, ortak hayatın derin gizemlerini keşfeden bir çifte dönüştüren bir simya içinde mayalanır."
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.