Sessizliğin sesi hawar’dır; yürek ve ruhtan kopan bir hawar, bilincin ve beynin hawarı… Peki hawar nedir? Acının sadası mı? Duyulmayan bir çığlık mı? Unutulmuşların serenadı mı? Yürekten kopan bir ağıt mı? Kaderin yakarışı mı? Tekmil bedeni, ateş saçan bir ocağa dönüştüren bir nara mı?…
Ya ellerinde yaşar, ya dizinde o martı
Sen bir dalga ol da git hep izinde o martı Hiç bırakma ne olur, bir gün çığlık çığlığa
Ölürse mutlu ölsün denizinde o martı.
Sevişmeyi daha şehvetli kılmak ve orgazm ânında çığlık çığlığa “seni seviyorum”lar duymak için araya azıcık duygu katılır. O kadar. Peki benim kocamın bir sevgilisi olsaydı ne yapardım? Yeri göğü birbirine katardım.
Diğer seslere sağır olmanın en pratik yolu, kendi sesinin ve çıkardığın gürültünün fazlalaşmasıdır. İçimde çığlık çığlığa yükselen bir benlik var balım.