Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre
Resûlullah şöyle buyurmuştur:
Yanında anıldığım halde bana salavat getirmeyen adamın burnu yerde sürtülsün.
(Tirmizî, Deavât, 100)
Su ve havadan sonra insan için en hayati ihtiyaç nedir diye sorulsa, "muhabbet" çıkıverir ağzımdan. O kadar önemlidir yani. Yaşamak paylaşmaktır çünkü. Ve düşünceleri, sevinçleri, üzüntüleri paylaşmak en az ekmeğini paylaşmak kadar elzemdir.
Fetihten bu yana sürekli çoğalan alçak gönüllü ve masum aydınlığıyla eski İstanbul'dan nelere sahip çıktık ne
kadarını koruyabildik düşünmemiz gerekiyor.
Pascal'dan, Kopernik'ten bahsederken, İbni Heysem'den, Harezmi'den, Biruni'den, mikrobiyolojiyi Pasteur'den önce kuran Akşemseddin'den habersiz yeni kuşakların zihninde neyi nasıl kaybettiğimizin bir soru olarak belirmesi gerekiyor. Ve en fazla da medeniyetimizin esaslı dinamiklerine dönmeden öncü bir millet olamayacağımızı hatırlatmak gerekiyor.
Cansever, Türk mimarisini inşa ederken Batı kültürünü değil, kendi inanç değerlerimizi yansıtmamız gerektiğini
söyler. Yine İslam şehrinde evlerin insanın fıtratına uygun bir şekilde inşa edilmesini anlatan Cansever, evlerin mimarisinin Müslüman için ne kadar önemli olduğunu anlatır. Ev
için Osmanlı evlerinin örnek alnması gerektiğini hatta şehir ve mahalle inşası için tek örneğin Osmanlı olduğunu her
imkânda vurgular. İslam mimarisi tezini yine tevhit anlayışı üzerinden şekillendiren Cansever, İslam'da aslolanın hayatın merkezine Allah'ı yerleştirmek olduğunu anlatır. Yine
bilge mimara göre İslam mimarisindeki her zaman mutluluk, ümitvar ve neşeli olma hâli İslam'ın bütün sanatlarında
ortak bir özellik olarak görünür. Batı'nın ya da Hristiyanlığın mimarisine baktığımızda ise bir karamsarlık, keskinlik, insana ıstırap veren hâller, ihtişamı gözler önüne sermeye
çalışsalar bile daima kendisini hissettirir.
Ömrü boyunca bizi şehri düşünmeye, şehri dert etmeye çağıran Turgut Cansever merhuma göre İslam mimarisinde Allah'ı vurgulamadan, onun büyüklüğünü ifade etmeden hiçbir yapı inşa edilemez. Maalesef çağın insanı bu ufuk insanının, medeniyet bilgesinin çağrısına hep kulak tıkadı.