★ Peyami Safa'nın 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilen ve üç ana bölümden oluşan Yalnızız; isminden anlaşılacağı üzere bir arada yaşamasına rağmen kendi içinde 'yalnız' kalan, baskı altında ve dar bir alana hapsolmuş roman kahramanlarının hikayesini anlatır.
★ Meral, gizlice görüştüğü Samim'in, ağabeyi Ferhat’ın ve sonunun
Henüz Vakit Varken Gülüm bir sunuş ile başlayan, Nazım Hikmet'in birbirinden anlamlı şiirleri ile devam edip biyografisi ile son bulan, bir solukta okunacak bir eser.
Neler yok ki içinde, Nazım'ın Piraye'ye yazdıkları, parmaklıklar ardındaki duyguları, siyasi ve sosyal düşünceleri, sevinçleri, üzüntüleri... Öylesine etkili yazmış ki şiirlerini
Bir Ölünün Anıları, Bulgakov’un diğer romanlarındaki rejim eleştirilerine geniş boyut kazandıran bir roman. Üstat ile Margarita ve Köpek Kalbi’nin sayfalarına sinen faşizm, rejim despotluğu, dikta olmuş halk kitleleri ve korku gibi kavramların ne derece okura geçirdiği hususunda BÖA, hiç de azımsanacak boyutta değil, ki geri planda kalmış olması
"Acımak... Ben insan ruhlarındaki derinliğin ancak onunla ölçülebileceğine kaniyim. Evet, dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, insanlığımızın derecesini öğretir...(Sayfa 14)
Acımak... Küçüklüğünde