İnsan adaleti ne aciz, ne güçsüzdü! Bu adalet sadece aleni suçları cezalandırıyordu. Sizi tek bir hamlede öldüren, yüce gönüllülük ederek sizi uykunuzdan yakalayıp sonsuz uykunuza gönderen ya da gafil avlayarak sizi can çekişmekten kurtaran katilin nasibi ölüm ya da gözden düşme oluyordu da; ruha damla damla bir zehir akıtan ve bedeni yok eden, insanın içini kemiren katilin mutlu bir hayat sürmesine, her yerde hürmet görmesine kimse karışmıyordu? Cezasız kalan ne çok katil vardı! Kibar suçlara ne büyük bir hoşgörüydü bu, manevi işkencelerle cinayet işleyenler nasıl aklanıyordu!