Hem gülünç hem de insanın içine işleyen bir yüz gibi camlara dayanmış; dünkü boğucu, karanlık gökyüzünü ne çok seviyordum. Oysa bugünkü güneş gülünç değil tam tersine. Sevdiğim her şeyin, şantiyedeki paslanmış demirlerin, ahşap kazığın çürümüş yüzeyine hesaplı ve cimri bir ışık saçıyor. Bu ışık, uykusuz bir geceden sonra, bir gün önce coşkuyla alınmış kararlara ya da çalakalem yazılmış sayfalara çevrilen bir bakışı andırıyor.
Sayfa 31 - Can Yayınları