Dr. Çığıl Fettahoğlu ise, bazı vakalarda, çocuk başka bir neden­le hastaneye gittiğinde muayene sırasında ortaya çıktığını söylüyor: "Çocuk karın ağrısı yaşıyor, muayenede fark edildiğinde de yasal pro­sedür başlatılıyor. Ama toplumumuzda genellikle yaşanan süreç, her türlü cinsel istismar veya ensestin örtbas edilmesi. İstismar eğer ai­le içindense ve nikâh düşen biriyse alelacele evlendirip namusunu temizleme, aile dışındansa örtbas etme, hatta töre cinayeti gibi so­nuçlar yaşanıyor. Hatta istismara uğrayan kızı, bizzat ailesi öldürüyor. Toplumun yaklaşımı bu."
Dolayısıyla burada şunu ıskalamamak la­zım, cinsel istismar dediğimiz şeyi tek bir kişi üretmiyor, sosyal­liğin tamamı üretiyor. Suçlu arıyorsak hepimiz suçluyuz. Bunun üzeri örtülüyor mu? Evet. Bunun üzerini tek bir kişi örtmüyor, yi­ne hepimiz örtüyoruz.
Reklam
Antik Mısır’da ensest rutin bir şeydi. Tabii sosyolojide en­sest yasağını, tabunun temel kurucu öğelerinden biri olarak ka­bul ediyorlar. Meseleye ensest değil, istismar olarak bakmamız lazım. Ensest olarak baktığımız zaman sanki aile içinde yaşanan bütün cinsel münasebetler rıza dışı gerçekleşmiş, yani tecavüz olarak gerçekleşmiş gibi görülüyor. Ama örneğin bir AvrupalI için kuzen evliliği de ensesttir, ama bizim için değil. Hatta bizim için bir sosyal normdur, genellikle kuzen evliliği yapılır, çapraz kuzen evliliği yapılır. Ben meseleye ensest olarak değil, “bir insanın rı­zası dışında cinsel bir eylemin objesi olması” olarak baktım. Bu­rada da merkeze rıza kavramım koydum. Dolayısıyla ensest ya­sağı dediğimiz şeyi belirleyen aslında akrabalık ağıdır. Bizim için mesela kuzenler çekirdek aileden değildir ama AvrupalI için çe­kirdek ailedendir. Dolayısıyla onlarda kuzenle bir cinsel münase­ bet yaşanamaz ama bizde yaşanabilir.
"İstismar farklı başlıklar altında toplanır. Fiziksel istismar, istismarın ilk örneğidir. Cinsel istismar, duygusal istismar ve sonra ihmalkârlık gelir... evet, ihmalkârlık. Mesela bir bebek aç ve sen onu beslemiyorsan, bezinin değişmesi gerekli ama değiştirmiyorsan, sarılarak seni hissetmeye ihtiyacı var ve sen onunla hiçbir fiziksel temasa girmiyorsan, bu ihmalkârlıktır... Duygusal istismar, bir insana soğuk davranmak ya da onu sevgiden yoksun bırakmaktır. Bu gibi hareketlerin tümü istismarcı davranışlardır. Bu konu hakkında bir yorumda bulunmak bir hayli zor."
Sayfa 169Kitabı okudu
Travmasız bir yaşam neredeyse mümkün değildir. Şu ya da bu şekilde, gelişim dönemimizde bizi olumsuz olarak az ya da çok etkileyen deneyimlerle çoğumuz karşılaştık. Bir kısmımız bunların hiçbir şekilde izini bile taşımıyor olabilir. Fakat azımsanmayacak kadar insan, kendisi farkında olmasa bile bu tip gelişimsel ve kültürel yaraların duyarlılığı ile yaşamak zorunda kalıyor. Bunların varlığı fark edildiğinde ise olumsuz deneyim yahut travmalar, insanın gelişimi için birer basamak görevi görebiliyorlar. Elbette bu konu başlığı altında tartıştığımız travmalar, cinsel ve fiziksel istismar gibi ciddi yaraların dışında kalan daha düşük düzeyli travmalardır. Zira bu tip büyük yaraların etkilerini gidermek çoğu zaman oldukça güçtür, açılan yaralar çok ama çok derinlere işlemiştir. Toplum içindeki davranış kalıplarımızın olumsuz taraflarının nedenlerini fark edebilmek kolay değildir. Çoğu kişi kabahati kendinde bulma konusunda isteksizdir ve genellikle şartları suçlar. Yalnızlığımız, anlaşılamama hissimiz, sevgi açlığımız, bağlanma sorunlarımız, kendi kendini gerçekleştiren olumsuz kehânetlerimiz ve benzeri olumsuz ilişki ve davranış örüntüleri, çoğu zaman gelişim süreçlerimizdeki olumsuz deneyimlerimizin yansımaları olabilir.
Çoğumuz, yıllarca pasif davranıp boyun eğen bir insan olduktan sonra, birden patlamaya hazır bir bomba haline dönüşen kişiler tanırız. Ve neden böyle olduğunu merak ederiz. Bunun görüştükleri danışman veya birlikte oldukları arkadaşları yüzünden meydana gelmiş olabileceğini düşünür, suçu onlara yıkarız. Gerçekte, bu kişiler yıllarca boyun eğmistir ve sonunda hapsedilmiş öfkeleri patlamıştır. Sınır yaratmadaki bu tepkisel dönem, özellikle kurbanları için son derece yaralıdır. Fiziksel veya cinsel istismar yoluyla veya duygusal şantaj ve manipülasyonla zorla içinde bulundukları kurban konumundan çıkma ihtiyacı hissederler. Onların serbest kalışlarını kutlamamız gerek.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.