Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dans etmek ️
Deli gibi kahkaha atmak biraz kontrolsüz hissetmemize neden olabilir ve yüksek sesle şarkı söylemek bazılarımızı utandırabilir. Ancak çoğumuz için, dans etmek kadar kırılgan hissettiren hiçbir kendini ifade biçimi yoktur. Bu kelimenin tam manasıyla tüm-beden kırılganlıktır. Bunun dışında düşünebildiğim diğer bir tüm-beden kırılganlık, çıplak olmaktır ve bunun çoğumuzu ne kadar savunmasız hissettirdiğini söylememe gerek yok.
Düşüncelerde yaşamak nedir bilir misin?
Reklam
Kaderin ne çok tuzakları, ne çok dolambaçlı açmazları vardı! İnsanoğlu, yırtıcı hayvanlarla dolu bir cehennemde, hangi labirentlerin içinde yolunu bulmak zorundaydı! Tehlike, her an insanı uçuruma sürüklemek için her yerde pusuda bekliyordu!
Her devinimi bıçaksı bir sancıyı tetikleyen birinin özeniyle , sırtını çıplak duvara yasladı.
Sayfa 219
Şimdi, birden gerçek yüzünü açığa çıkarmak seni varlığının özüne kadar titretiyor. İçinde bir korku yükseliyor: İnsanlar beğenecek mi? İnsanlar kabullenecek mi? İnsanlar seni hâlâ sevecek, sayacak mı? Kim bilir?… Maskeni sevmişlerdir, karakterine saygı duymuşlardır, kıyafetlerini övmüşlerdir. Şimdi bir korku yükseliyor: Eğer birden çıplak kalırsam beni hâlâ sevecekler mi, saygı duyup, takdir edecekler mi; yoksa hepsi benden kaçacak mı? Belki sırtlarını çevirirler, yalnız kalabilirim." O yüzden, insanlar rol yapmaya devam ediyor. Bu korkudan gösteriş çıkıyor, bütün sahtelikler çıkıyor. İnsanın kendisi olabilmesi için korkusuz olması gerekiyor.
Anadolu
"... Utanırım, Utanırım fukaralıktan, Ele güne karşı çıplak... Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun? ..."
Sayfa 67 - Ahmed ArifKitabı okudu
Reklam
Babıali öyle bir yokuştur ki, alt başından çıplak girenler üst başından arabayla çıktıkları gibi, arabayla alt baştan girip üst baştan donsuz çıkanlar da çok olur.
270 syf.
10/10 puan verdi
Gargoyle
Gargoyle
Ayşe Kale
Ayşe Kale
Kırkına merdiven dayamış ama genlerinden ve minyon yapısından dolayı yaşından genç gösteren,kısa saçlı,mavi gözlü,makyajsız bile çok güzel bir kadındı Başkomiser Banu. Geçmişiyle ilgili asla konuşmayan her daim “önümüze bakalım”diyen bekar,evlenmeyi düşünmeyen,iki kedisiyle yaşayan,kimsenin evine gitmeyen sadece Hidayet in
Gargoyle
GargoyleAyşe Kale · Luna Yayınları · 202110 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitap Şebnem adındaki bir kızın, erotik bir dergide “Ayın Kızı Şebnem” olarak çıplak fotoğraflarının çıkmasıyla başlıyor. Ankara- İstanbul arası seyahat eden yemekli vagonu olan bir trende, ortak yanlarının Şebnem’in fotoğraflarını görmüş olmaları olan üç ayrı insanın hikayelerini, içsel hesaplaşmalarını okuyoruz. Ayrıca üç karakterden ikisi Şebnem’in birbirini tanımayan kuzenleridir. Onlar ve anlattıkları sayesinde de Şebnem hakkında bazı bilgilere erişiyoruz. Okumak isteyenler için daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum Roman geriye dönüş tekniği ile yazılmış, yer yer iç çözümleme tekniğinden ve bol bol da bilinç akışı tekniğinden yararlanılmış. Kitabın bir seri olduğunu düşündüğümüzde ilk kitabın sürükleyicilik konusunda eksik olduğunu düşünüyorum. İkinci kitabı merak etme konusunda pek bir motivasyon elde edemedim ancak kitabı tek olarak değerlendirdiğimde karakterlerin kişilik analizleri çok iyi verilmişti. Duyguları ve düşünceleri içsel konuşmalarla çok iyi işlenmişti. Sadece bazı düşünceler gereğinden fazla tekrar edilmişti. Kitap benim için sürükleyici özellik taşıyamadığı için okurken zorlandım diyebilirim. Bu seriye büyük bir beklentiyle başlamamdan da kaynaklanıyor olabilir. Ancak asıl karakterin Şebnem olduğunu bildiğim için seriye devam etmek istiyorum. Biraz da Kapak Kızı’nda hissettirilen Şebnem profili gerçekten ona uyuyor mu merak ediyorum. Seriye başlamak isteyenler bu hususları göz önünde bulundururlarsa okumaları daha zevkli olacaktır
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,5bin okunma
Bana bugüne değin “insanları sev” dedilerse ve ben de sevdiysem, bundan ne sonuç çıkıyordu? Ne sonucu çıkacak, ben kaftanımı ikiye bölüp yarısını komşuma veriyor ve böylece ikimiz birden, hani şu bilinen atasözümüzde olduğu gibi, “Birkaç tavşanın ardından koşan hiçbirini yakalayamaz” diyen atasözümüzdeki gibi, yarı çıplak kalıyorduk.
Sayfa 182 - Pyotr PetroviçKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.