Hiç de bana has olmayan bir sertlikle şöyle dedim: "Maalesef, denecek bir şey yok. Bilim ilerliyor ve eğer şimdi değilse bile elli, yüz yıl sonra..."
"Hatta herkesin burnu bile mi..."
"Evet, burunlar da," dedim bu sefer neredeyse bağırarak.
"Kıskançlığa zemin oldukları için, hepsi aynı olmalı. Benim burnum kopça, diğerininki ise..."