Her bir etkileşimde iktidar pazarlığı yapılır ve kişinin hiyerarşi içindeki konumu belirlenir, bu hiyerarşinin esnekliği, değişkenliği ve kesin çizgilerle belirlenememesi de durumu değiştirmez. Feminist dilbilimci Joanna Thornborrow Foucault'nun çalışmalarından yararlanarak kurumsal statüyle (yani kişinin bir kurum içindeki konumundan dolayı elde ettiği, yani bir doktorun ya da polis memurunun statüsü) başkalarıyla girdiği belirli etkileşimlerde yaptığı pazarlık sonucu elde ettiği kendi deyimiyle yerel statüsü arasında kritik bir ayrımda bulunur (Thornborrow 2002). Bu iki statü hem birbirleriyle etkileşim hâlindedir hem de birbirlerini etkilerler ama birisinin yerel statüsünü değiştirebilmesi genelde mümkün olduğundan (örneğin genelde kurumsal statüsü daha yüksek insanlarla ilişkilendirilen dilsel stratejileri kullanarak) ancak aynı kişinin benzer yollardan kurumsal statüsünü değiştirmesi daha zor olduğundan bu iki statü birbirlerinden ayrı çözümlenir ve bu da faydalı bir yaklaşımdır.
·
Puan vermedi
Başka Bir Tabiat Tasavvuru
(0-44 s.): modernizm ve mekânsızlaşma
Seyyid Hüseyin Nasr
Seyyid Hüseyin Nasr
, 68’de Londra’da gerçekleştirdiği konferanslar dizisinde insan ve çevresini (surroundings) modern döneme göre tahlil etmiş. İnsanın etrafını saran mekânsal kapsamın tarihsel yaklaşıma nazaran nasıl farklı algılandığını bilgi felsefesi çatısında yeniden
İnsan ve Tabiat
İnsan ve TabiatSeyyid Hüseyin Nasr · İnsan Yayınları · 0105 okunma
Reklam
266 syf.
·
Puan vermedi
Orwel'in Büyük Varsayımı; 1984 Bugün bir Distopya mı? Ütopya mı ?
Aldous Huxley
Aldous Huxley
George Orwell
George Orwell
1984
1984
Öncelikle bu uzun yazıyı okumaya üşeniyorsanız kanalımda konuyla alakalı video hazırladım buyurun burdan tıklayabilirsiniz. youtu.be/Yco9yqaO2jE 1984 romanını nerdeyse herkes biliyor artık. George Orwel'in bu romanı distopyanın şaheserlerinden sayılır ve ben bu eseri onun hocasının ( Aldous Huxley'in)
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202159,9bin okunma
İnsan Tanrı'yı kendi suretinden yarattı.
Sayfa 210 - Ludwig FeuerbachKitabı okudu
İnsanın varlığını belirleyen bilinci değildir; tersine bilincini belirleyen toplumsal varlığıdır.
Sayfa 209 - Karl MarxKitabı okudu
Özgürlük, diğer tüm yetilerin kullanılmasını sağlayan yetidir...
Sayfa 180 - Immanuel KantKitabı okudu
Reklam
Şeytan diye bir şey yok, ilk günah da yok: şer ve yozluk, bunları toplum üretir.
Sayfa 173 - Jean-Jacques RousseauKitabı okudu
Tanrı var olmasaydı onu icat etmek gerekirdi.
Sayfa 170 - François-Marie Arouet (Voltaire)Kitabı okudu
Nifak, insanoğlunun başındaki en büyük beladır, hoşgörüyse tek ilacı.
Sayfa 169 - François-Marie Arouet (Voltaire)Kitabı okudu
Dinler sadece şu üç şeye hizmet etmiştir: 1. İnsanlığı bölmeye 2. Fanatik düşünceler yaratmaya 3. Hoşgörüsüz düşünceler yaratmaya
Sayfa 163 - David HumeKitabı okudu
Reklam
"Tanrı insanı doğayla yönetir. Ancak doğayla yaşarsak mutlu olabiliriz... Yani Tanrı'yla."
Sayfa 147 - Baruch de SpinozaKitabı okudu
"Tanrı'nın varlığıyla ilgili bahse girmek için, ilk önce ona inanma riskine girmek gerekir."
Sayfa 143 - Blaise PascalKitabı okudu
"Tanrılar insan zihninden çıkmıştır."
Sayfa 131 - Michel Eyquem de MontaigneKitabı okudu
"Siz benden daha çok korkuyorsunuz."
Sayfa 130 - Giordano BrunoKitabı okudu
İnsan sonsuzluğun bir parçasıdır, var olmadığı bir zaman hiç olmamıştır, var olmayacağı bir zaman da asla olmayacaktır.
Sayfa 95 - JesusKitabı okudu
336 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.