Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar, Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini... Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını, Kanunlara saygı göstermesini, İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar. Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun. Ya o? Ya o? İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, Saadet bekliyor yaşamaktan.
Beşinci Mektup
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Reklam
Beşinci Mektup
...Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar, Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini... Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını, Kanunlara saygı göstermesini, İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar. Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun. Ya o? Ya o? İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, Saadet bekliyor yaşamaktan. Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık. Aradıklarının çoğunu bulamamış, Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak Göçüp gidiyor bu dünyadan... | Ümit Yaşar Oğuzcan
Platon.ik aşk..
Platon şölen - dostluk ve platon.ik aşk.. "Aşk her insanda mevcuttur; aslımızın diğer yarısına seslenir durur; iki yarıdan bir bütün çıkarmaya ve insanın doğasından kaynaklanan yarasına ilaç olur.." "Her birimiz bir bütünün eşleşen yarı.larıyız ve her birimiz bize uyacak o diğer yarım.ızın arayışı içindeyiz.." insanın salt
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
Reklam
Ödül almış olan korkunç bir fotoğraf geliyor aklıma. Adım atacak hali kalmamış Afrikalı bir çocuğun fotoğrafı. Öylece kalakalmış ve ölümü bekliyor. Ölümü bekleyen sadece o değil. Hemen arkasında kendisinden büyük bir akbaba da ölümü çıldırtan bir sabırla bekliyor. Çocuğun çok yakınında, gözlerinde ölümün ürkütücü izleriyle, birazdan artık hiçbir zaman kıpırdayamayacak hale gelecek çocuğu bekliyor. Çocuğun korku tepkisi gösterebilecek kadar bile mecali kalmamış. Adam tam bu sırada basmış deklanşöre. Bu fotoğraf ona uluslararası bir ödül kazandırdı. Önemli fotoğrafçılık ödüllerinden birini. Ancak ödülü aldıktan iki, üç ay sonra intihar etti adam. Böyle bir ânı ölümsüzleştirmenin vicdan azabına, korkusuna, nefretine, acısına, artık adına ne derseniz deyin dayanamayıp intihar etti. Yaşamak böylesi çelişkileri ve sürprizleri içinde taşıyor. Galiba yaşamanın heyecanı da buradan geliyor.
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Lan okumak çok güzel birşey onu kim icat etti ? Yani süper birşey mesela böyle dolaşıyorsun etrafta canın sıkın internette zaman geçirmek sana eğlenceli gelmiyor. Artık hayat sanki en güzel renklerinden soyunmuş gibi geliyor herşey gri ve iki gün dolapta beklemiş haşlanmış patates tadı veriyor o sıra eline bir kitap alıyorsun ve bammm bam bam yeni bir hayat penceresini açtın yazar sana ağlayan bir çocuğun dizinde oluşan yarayı ,annenin çocuğa bakışı, ağcın gölgesinin ölü kedinin bedenini yağmurdan korumasını,okul penceresinden bahçedeki yakışıklı yaşıt erkeğe bakan genç kız ve daha okumadığın düşünmeyi akıl etmediğin tasvirleri gösterir sana ,okumak bir hobi değil bir bağımlılık olsa gerek en tuhafı da ne bilir misin? okumak için insan olmak insan olmak için de okumanın gerek olmasıdır sana en güzel şekilde hayatın her rengini gösterebilir okumak sana ölümü ve doğumu anlatabilir okumak bizi hem insan hemde şeytan edebilir yani bu durum da sadece okumak değil güzel okumak gerekir.
zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. önce beklemekten. ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan. ikisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın. bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar, sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini... zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını, kanunlara saygı göstermesini, insanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar. ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun. ya o? ya o? insanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, saadet bekliyor yaşamaktan. zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık. aradıklarının çoğunu bulamamış, beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan. işte yaşamak maceramız bu. yaşarken beklemek, beklerken yaşamak ve yaşayıp beklerken ölmek! -beşinci mektup/ümit yaşar oğuzcan
787 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.