“Komutan bey, bu devlet vatandaşının kendisinden korkmasını yasak eylesin.”
Köylerdeki ağalık sistemini bu cümleyle eleştirir Heli. Ve sistem eleştirisini şahinden küçük yırtıcı bir kuş türü olan heli avlatmaya benzeterek yapar.
İnce Memed tadında, Yaşar Kemal’in etkisinin görüldüğü bu roman, yazarın ilk romanı. 80 darbesi, ağalık sistemi ve eşkiyalık, çocukların zor şartlar altında okumaya çalışmaları, 80 darbesinde üniversitelerdeki öğrencilerin yaşadıklarını da anlatır yazar.
Romanın ortasına kadar hikayesi beni pek içine almadı. Zamanın bölümler bitmeden bir anda geçmesi, bende arada kafa karışıklığına neden oldu. Zaman geçişlerindeki bağlantısızlık bazen “neden” sorusunu sormama neden oldu. Olayların nereye bağlanacağını merak etmem ilk yarıdan sonra kitabı daha hızlı okumamı sağladı. Eksikliklerine rağmen Celil’in, Senem’in, Antuan’ın neler yaşayacaklarını çok merak ettim. Fakat kitabın sonu bu merakımı pek gideremedi.
Eserin aynı zamanda memleketim olan Hatay’ı anlatması, Hatay’ın kekimelerini, üslubunu kullanması, anlattığı sokaklar, yemekler, kültür beni asıl içine çeken kısım oldu. Antakya’yı anlattığı kısımlarda çocukluğumu hatırladım. O sokaklarda tekrar dolaştım. Ayrıca Hatay’da Alevi, Sünni, Hıristiyan herkesin dostluk ve barış içinde nasıl güzel yaşadığını göstermesi bakımından da kitap beni çok etkiledi. Eksiklerine rağmen severek okuduğum kitaplardan biri oldu. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar diliyorum. :)