Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çocukluğumuz üzerine kâbus gibi çöken eski kuşaklar, bilinçli yıllarımızı da elimizden almayı başaramayacak. Biz mutlu isek, mutlu olmayı istediğimiz ve bunun için çaba harcadığımız için mutluyuz.
Sayfa 59 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Çocukluğumuz üzerine kâbus gibi çöreklenenler, bilinçli yıllarımızı elimizden alamayacaklar, kendi çaresizlikleri sıkıntıları bize kendi mutluluklarımızı çok görerek tepemize atamayacaklar. Ben kimseye acımıyorum.
Sayfa 31 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
çocukluğumuz kadar yakın o mart gününü anımsamak istiyorum, çünkü bellegimiz tam da böyle bir şeydir: Şunun ya da bunun altını çizer ve böylece yaşam ve ölümle aynı anda karşılaşır, aslında belki de hiç önemli olma­yan tek bir anı kaydeder; fakat bellek, o an'a, olmuş olanın anlam ve suresini bahşettiği ve insan varlıgının sebebini dogaya, ölum ve yaşamın ötesine, degiştirilemez olana bagladıgı için, o mart günunu anımsamak istiyorum; diger günlerden pek farklı olmamasına rag­men, yine de kendine ait bir anlamlılıkla dolu olan o günü.
Belki bir tek çocukluğumuz dışında dış görünüşümüzle tam olarak düşüncemizi yansıtmaya değil, arzuladığımız şeyi ele geçirmemizi en uygun tavır olarak gördüğümüz tavrı yansıtmaya çalışırız.
Sayfa 314Kitabı okudu
iskeleden kalktı cumhuriyet vapuru / akşam camlarında gözyaşı / giden çocukluğumuz mu?
Sayfa 63 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Köprüden Önce On Çıkış!
Üç şey ölene kadar bizi bırakmaz: Vicdanımız, çocukluğumuz ve annemizin yüzü... (İbrahim Tenekeci)
Reklam
İşte bu tilkiler gibi daha pek çoğu savaştan kaçıp, göç edip geldiler buralara. Ama bilirsiniz, biz hayvanlar yabancıları pek sevmeyiz. Bir kere onlar başka bir dil konuşurlar, ne dediklerini anlamak güçtür. Yabancılara güvenemeyiz çünkü onların ihtiyaçlarını bilemeyiz. Beraber büyümediğimiz için aynı şeylere gülemeyiz, aynı şeylere gülemediğimiz hayvanlarla aynı şeylere üzülemeyeceğimiz kesindir. Hem nereden belli çocuklarımıza saldırmayacakları, bizi yiyip bitirmeyecekleri, anca kendimize yeten kaynaklarımızı tüketmeyecekleri? Üstelik çocukluğumuz savaş hikayeleri dinlemekle geçti. Evet, çocukluğumuz dedim. Hayvanların çocukluğu olmaz mı zannediyorsunuz?
iskeleden kalktı cumhuriyet vapuru / akşam camlarında gözyaşları / giden çocukluğumuz mu?
Kaldı işte... Çayımız bardakta, Çocukluğumuz sokaklarda, Mutluluğumuz kursağımızda, Sevdiklerimiz uzaklarda, Gülüşlerimiz fotoğraflarda.
Diyeceğim şu ki, gaibe karışan hayalettir çocukluğumuz. Kimi zaman matem havasında ,kimi zaman nostaljik içlenmeyle yad ettiğimiz çağ, zannedildiği gibi çocukluğumuz değil, bağrımızda saklı çocuksuluğumuzdur.
Sayfa 124Kitabı okudu
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.