Ama can sıkıntısı terk etmiyordu beni; kimi zaman çok ince ve gizli, kimi zaman da çok mide bulandırıcıydı bu sıkıntı ve ben, ona artık tahammül edemeyerek en ölümcül iğvalara kapılıyordum. Orpheus, sabırsız olduğu için Eurydike'i kaybetmişti; ben de çoğu zaman sabırsızlık yüzünden kaybediyordum kendimi.
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
Kitap okurken unutulmaması gereken şey şudur: Kitap, sabit bir materyaldir. Değişken olan sizsiniz. Dolayısıyla sadece "Hangi kitabı seçeyim?" sorusu üzerine düşünmek hatalı olacaktır. "Ben bu kitabın karşısına hangi halde çıktım?" sorusu çok daha önemlidir. Böyle eserlerin karşısına az birikimle gitmek ile çok birikimle gitmek arasında devasa farklar vardır. Bu sebeple 5-10 yıl sonra hiç çalışılmamış gibi baştan çalışılabilir. Bu, aynı eseri peş peşe 3-4 defa okumaktan çok daha faydalıdır. Zira zaman aralığı koymadan 4 defa okusanız da aynı birikim düzeyinizle bu eseri okur ve benzer çıkarımlar yaparsınız. Peş peşe yapılan 4 okumadansa 5 yıl ara koyarak yapılan 2 okuma çoğu zaman daha faydalıdır.
Ben daha mütevazı mutluluklara alışkınım - çoğu zaman akşamları bir kitabım olur, bir arkadaşım, güzel bir mektubum, biraz da müziğim. Aslında bunlardır benim mutluluk diyebileceğim şeyler.
Bazı duygular vardır anlatılmaz anlaşılır sadece. Sevenin sevdiğini bilmesi kadar; sevilen de anlar sevildiğini. Sevgi her zaman belirli kelimelerle söylenmez. Çoğu defa bir bakış yeter de artar bile... Yeryüzünde hiçbir kuvvet insanoğlunu sevme hakkından alıkoyamaz. Sevmek çoğu zaman var olmaktır. Sonunda bizi yok olmaya götürse bile. Ben şimdi varım ve seni sevmek hakkımı kullanıyorum.
Ben çoğu zaman, unutmak, kendimden kaçmak için hatır­lıyorum çocukluğumu.
Sayfa 60 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Bilmemek daha iyi" demişti. "Çoğu zaman ben de bilmemeyi dilerdim."
“Sen gittikten sonra da şiir okudum ben Ali. Çok şiir okudum. Çoğu zaman seni anmak için.”
Öğretim ve Eğitim
Çağımızın üstün düşüncelerinin ilk sırasında şu fikir bulunuyor: Eğitim ve öğretimden beklenen sonuç, insanları iyileştirmek ve hatta eşit kılmaktır. Sürekli tekrar edilen bu iddia, sonunda demokrasinin en sarsılmaz bir inancı haline gelmiştir. Bir zamanlar kilisenin dogmalarına dokunmak ne kadar tehlikeli idiyse, bugün de bu inanca dokunmak o
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.