Ölü Ozanlar Derneği Kitap + Film
Kitabını okuduğum daha sonra filmini izlemiş olduğum bu harika eser adına bir ileti paylaşmak istedim. Aslında bunu bir konsept olarak "Beyaz perdeye aktarılan kitaplar serisi" olacak şekilde diğer eserler içinde uygulamak fena bir fikir değil sanırım. Çünkü iki ayrı sanat dalı olan edebiyat ve sinemanın esasında birbiriyle oldukça bütünleşik olduğu gerçeğinden hareketle, bu iki dalın birbirine kaynak olup, birbirini beslediği örnekleri sunmak ve beraber değerlendirmek bence çok daha anlamlı. Esere dönecek olursak eğer; film de en az kitap kadar etkileyici. Hatta eseri okurken hissedemediğim ya da farkına varamadığım belli duygu ve düşünceleri filmin oldukça etkili bir şekilde aktarmayı başardığını söyleyebilirim. Ayrıca oyuncuların birbiri ile uyumu, yansıtılan bağın samimi ve gerçekçi olmasını sağlayarak sizi sanki Welton akademisinin bir üyesiymişsiniz gibi okulun ve hikayenin içine çekiyor. Ayrıca bu eser, yazımın başında belirttiğim "filmi olan kitaplar" kategorisinden çok "kitabı olan filmler" kategorisine alınırsa daha doğru olacak. Nitekim eser öncelikle bir film olarak seyirciye sunulmuş sonrasında ise bir kitap olarak okur karşısına çıkmış. Buna ilaveten, kitap ve filmin birbiriyle oldukça uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Son olarak filmin En iyi özgün senaryo Oscar'ı olmak üzere birçok adaylık ve galibiyet almış olduğunu da -başarısına vurgu yapmış olmak adına- belirtmeden geçmeyelim. "Ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben hep daha az kullanılanı seçtim. Bu hayatımdaki tüm farkı yarattı." İyi Seyirler.
“Sevgi sözcüğünde öyle çok anlamlı, canlandırıcı, belleğe, umuda hitap eden bir şey vardır ki, en düşük zekâ ve en soğuk yürek bile bu sözcüğün pırıltısından bir şeyler hisseder.” Friedrich Nietzsche | Karışık Kanılar ve Özdeyişler
Reklam
... +82
Sen bir hiçsin, hatta hiçten de öte küçüksün. Evrenin sadece bir göz kırpmasından bile küçüksün. Doğup ölüp toprağa karışan milyarlarca insandan sadece birisin. Çok anlamlı olduğunu düşündüğün fikirlerin bile ölümsüz değil. Açıkçası, büyük adam olsan bile kendi hayatını boşa harcamış, hiçbir şey yapmayan bir insandan çok bir farkın yok. İstersen diğer insanlara göre daha farklı şeyler yaptığın için kendini üstün görebilirsin.
Çingene /roman tarihçesi
Dünyanın her tarafında dağılmış ve göçebe bir topluluktur. Avrupa'nın çeşit yerlerinde İran ve Belucistan gibi Asya memleketlerinde , Mısır Kuzey Afrika ve Amerika'da yaşayan, fiziki görünümleri, mizaçları ,yaşam tarzları ve dilleri ile diğer milletlerden ayrılan gezici bir topluluktur . Türkiye'de çingene adıyla bilinen bu topluluk
Unutulan Adam: Bedrettin CÖMERT
Unutulan Adam:
Bedrettin Cömert
Bedrettin Cömert
/
Mustafa Şerif Onaran
Mustafa Şerif Onaran
(Papirüs, Aralık 1988, Sayı: 22) * Edebiyattan anlamak ne demektir.? Bir edebiyat yapıtının tadına varmak, ondaki inceliklerin neler olduğunu bilmek, dil özelliklerinin ayırımını öğrenmek denirse, yeterince açıklanmış olur mu.? Belli bir birikim, belli bir beğeni anlayışına erişmeyen insan da kendisine
Dorian Gray filmine dair yorumum;
Kitabını çok beğenince filmini de hemen ardından izledim. Yorumumu okuduktan sonra aynı insan olmayacaksınız bence. Dorian Gray, kitapta anlatıldığı gibi sarı bukleleri olan biri olarak seçilmemiş. İkinci fotoğrafta onu da paylaştım. Erkek, ne kadar güzel olursa olsun eksik kalan bir güzellik oluyor. Lord Henry karakterini oynayacak kişiyi
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.