Ahab’ın içindeki derinlikleri ortaya çıkarmak isteyen her söz, aydınlatıcı bir ışıktan çok, anlamlı bir karanlık yaratıyordu.
Sayfa 558
Bilim, Felsefe ve Din
Anlam arayışı, insanın varlık yapısından kaynaklanan, hayatın bütün aşamalarında insanın değişim ve gelişim sürecine bağlı olarak varlığını hissettiren anlamlı bir arayıştır. İnsanın bu köklü arayışı, yoğun olarak bilim, felsefe ve din alanında kendisini hissettirir. Bilimin temelinde, insanın etrafında olup biteni anlama, açıklama ve kontrol edebilme arzusu yatar. İnsan, evrende tutunabilmek için doğru, güvenilebilir ve savunulabilir bilgiye muhtaç olduğunun farkındadır. Bunun için bilimsel yöntemle, hareket ederek, alanı daraltarak bilimsel bilgi elde edilir. Felsefe, temelde mantıksal tutarlılığı esas alarak insanın daha çok akılla ürettiği bilgilerin kümelendiği bir alandır. Bir başka ifadeyle, felsefe, insanoğlunun aklını kullanarak oluşturabileceği düşünsel ürünlerin zirvesini temsil eder. Felsefenin de temelinde insanın anlam arayışının yattığını söylemek pek yanlış olmasa gerektir. Din, anlam arayışının en yoğun yaşandığı alandır. Bilimden ve felsefeden farklı olarak, din alanında Tanrısal bilgi ve Tanrı’nın desteği söz konusudur. Dinin en temelde insan hayatına anlam kazandırmak için var olduğunu söylemek mümkündür. İnsanın anlam arayışında sağlıklı bir yol bulabilmesi için, hem bilimin, felsefenin ve dinin birbiri ile işbirliği yapması, hem de insanın bunların kesiştiği noktalarda ortaya çıkan “özgürleştirici ışığı” görmesi gerekmektedir.
Sayfa 22 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Reklam
Dünyada bilinçli karalamalara rağmen araştıran insan bilir ki İslam barış dinidir. Barış en başta Yaradan ile kulun ilişkisidir. ''Kork Allah'tan korkmayandan'' sözü bu bağlamda çok anlamlıdır. Aciz kaldığı o son noktada kendisinin muaf tutulmayacağını bile bile Allah'ı tanımak istemeyenin, Allah'ın emirlerine uymayanın, barıştan söz etmesi ne kadar anlamlı olabilir? İbadetlerle, dualarla, ahlaki bir hayat yaşamak huzurdur, barıştır. İnsan en başta kendisiyle ve Yaradan'ıyla barış içinde olmalıdır.
Sayfa 79 - Az KitapKitabı okudu
Dil Bilgisinin Alt Dalları
Dilin seslerini ele alan kısmı “ses bilgisi” (fonetik) olarak adlandırılır ve ses, seslerin oluşumu, seslerin boğumlanma hususiyetleri ve tasnifi, seslerin kelimede sıralanışı, ses değişmeleri, hece yapısı, vurgu, tonlama bu alanda ele alınan başlıklardır. "Şekil bilgisi" (morfoloji) dildeki kök ve ekleri, birleşme usullerini, eklerin kelimeye kattığı anlam ve kazandığı işlevleri, dilin üretme ve çekim özelliklerini ele alan dil bilgisi alanıdır. “Köken bilgisi”, bir kelimenin dayandığı kökü ve sahip olduğu ilk anlamı ve dilin tabiatı gereği daha sonra geçirdiği biçimsel ve anlamsal değişimi ortaya koyar. "Lehçe bilgisi", dilin yazı dışındaki kullanımlarının ses, şekil özelliklerinin ve kullanıcıların bulunduğu coğrafi alanların tespit edildiği dil bilgisi bölümüdür. "Anlam bilgisi", dildeki kelimeleri anlam bakımından değerlendiren dil bilgisi alanıdır ve kelimede temel anlam; yan anlamlı, eş anlamlı, zıt anlamlı, çok anlamlı kelimeler, kelimede yaşanan anlam değişimleri gibi alt konulardan oluşur. "Söz dizimi", kelime ve kelime gruplarının cümle içerisindeki görevlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini, cümlede diziliş şekillerini, kelime gruplarının çeşitlerini ve özelliklerini; cümle türlerini ele alan, cümle çözümlemeleri ile incelemelerini ortaya koyan dil bilgisi alanıdır.
Sayfa 237 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
İnternett pek çok insanın başkalarıyla aralarında bir bağ olduğu hissini çoktan kaybettiği bir dünyada doğdu. Uzun yıllardır devam eden bir çöküş süreci söz konusuydu. İnternret ortaya çıktığında bu insanlara kaybetmekte oldukları şeyin bir tür parodisini sundu komşuların yerine Facebook arkadaşları, anlamlı çalışmanın yerine video oyunları, dünyada kazanılan statü yerine durum güncelleme­leri. Komedyen Marc Maron bir defasında şöyle demişti: "Durum güncellemelerinin her biri tek bir talebin çeşitlemeleri aslında: 'Biri beni fark edebilir mi lütfen?' "
NEDEN YAZIYORUM Mensur koşuk olarak kaleme aldığım eserlerimi paylaştığım bir site neden yazdığım ile ilgili bir yazı talep etti. Çok ilginç cümleler kurmuşum. Paylaşmak istedim. Hayatta nefes almak kadar önemlidir yazmak.. Yazmakta ki tek amacım yaşadığım toplumun ve insanlığın kulağına aydınlığı fısıldayan metinler bırakmaktır. Yazın
Reklam
549 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.