İskender Pala Ahmed Paşa’ya ait 33 gazeli asıl hallerini de ekleyerek derlemiş, çok da güzel bir iş yapmış. Ahmed Paşa divan şiiri açısından da son derece önemli bir yere sahiptir. O dönemki İran şiirlerine olan özenmeyi adeta çok az bir seviyeye çekmiştir. Zaten kendisi de divan şiirinin kuruluşunu tamamlayan kişi olarak görülür.
Ahmed Paşa’nın hayatını okuyunca gerçekten donanımlı biri olduğunu anlıyorsunuz. Üstüne gazellerini de okuyunca bu fikriniz de iyice pekişiyor. Gazellerin hepsinde aşk ve buna bağlı olarak (çoğunlukla) sevgiliye yakınma var. Beni en çok etkileyen nokta da bu yakınmaları dile getirirken inanılmaz metaforlar kullanması. Gazellerinde tarihi ve dini kullanarak öyle keskin göndermeler yapıyor ki hayran olmamak elde olmuyor. Bunları yapması da zaten daha önce dediğim gibi ne kadar donanımlı olduğunun bir kanıtı. Bir başka güzel nokta da gazelin doğasında olan ara ara kendisine seslendiği son kısımlar. Zaman zaman kendisine acınmasını gerektiğini dile getirip zaman zaman da kendisinden yakınması pek şahane örneklerdi.
Ahmed Paşa’nın tüm şiirlerinin olduğu divanının basımı da umarım yapılır. Sanırım 60’lı yıllarda yapılmıştı böyle bir çalışma ama günümüzde maalesef böyle bir basımı yok. Gene de bu kitap Ahmed Paşa’yı tanımak adına bir basamak olabilir. Tavsiye ederim.
Ahmed PaşaAhmed Paşa · Kapı Yayınları · 20057 okunma
Insanlara gülmek yakışır; bu yüzden objektife bakan herkes az ya da çok gülümser, Hiçbir hayvan gülmediği için belki de bu, insanların kendilerini yüceltmeleri anlamına geliyordur; Gülmek bu yüzden seviliyordur.
İdrarın Rengi ve Miktarı: İdrarınızın rengi ve miktarı, hidrasyon durumunuzu belirlemenin iyi bir yoludur. Yeterli su içmiş bir kişinin idrarı genellikle açık sarı veya hemen hemen renksizdir ve günlük olarak düzenli idrar yapar. Eğer idrarınız koyu sarı veya amber renginde ise veya çok az idrar yapıyorsanız, daha fazla su içmeniz gerekebilir.
YILAN VE GECENİN KANATLARI
#yılanvegeceninkanatları #carissabroadbent
#kitapalıntısı
"Onlar güç için savaşıyordu, bense hayatta kalmak için savaşıyordum. "
#kitapyorumu
Hemen söyleyeyim vahşi benliğin dünyasına açılan kapılar az, ama değerlidir. Derin bir yara iziniz varsa, o bir kapıdır; eski, çok eski bir öykünüz varsa, o bir kapıdır. Gökyüzünü ve suyu tahammül edemeyecek kadar çok seviyorsanız, o bir kapıdır.
“Biz kitaplar gibiyiz. Çoğu insan sadece kapağımızı görüyor, azınlık sadece girişimizi okuyor, çoğu insan eleştirilere inanıyor. Çok az kişi içeriğimizi bilecek.”
Çalışmamızın ve çabalarımızın getirileri (diğer insanların onayı, tanınma, ödüller) üzerinde çok az kontrole sahibiz. Peki ne yapacağız? Karşılığını alamama ihtimali olduğu için nazik olmayacak mıyız, çok çalışmayacak mıyız, üretmeyecek miyiz?
Haydi ama ..