. "Gözlerin ömrümün göğü olsun demiştim, çok değil ki !.."
Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum
Dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum, biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii haklarıymış gibi insandan birçok şeyler istedikleri için. Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil. Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hülasa kadinlara öyle bir muamele edişleri var ki... Kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kâfidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabii olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek. Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey vermeyiz. Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz?
Destek Yayınları 7.basım (Kürk Mantolu Madonna kitabından alıntı yapılmışKitabı okuyor
Reklam
Bizimkiler tam olarak nerede yan­lış yaptılar? Bunu çözebilmiş değilim ama eğer bir çocuğum ol­saydı, ona para denen zırvalıktan hiç bahsetmezdim. Hele dok­tor ol, para kazan, yaşlandığımızda bize bak, hiç demezdim. So­kakta para için birbirlerini düzen insanları görmesin diye belki evden çıkarmazdım. Hatta tıbben sakıncalı olmasa karşı cinsten bir çocuk daha doğurur, onları çifleştirir, topluma ihtiyaçları kal­masın diye her şeyi yapardım. Ne bileyim, adını koyamadığım o kadar çok yanlış var ki; bana doğurmamı değil ölmemi, öldür­memi söylüyor. Belki bunu iflah olmaz bir inatçı olduğum için söylüyor olabilirim ama böyle düşünüyorum işte! Yaşamak bu kadar dürüst olmamayı gerektiriyorsa ben oynamıyorum!
Pdf
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
+522
birlikte gittiğimiz bir misafirlikte, ağır havası sigara dumanlarıyla mavileşmiş bir odada, senden üç adım ötede oturan bir anlatıcının hikayesini dikkatle dinlerken, geceyarısı ‘o ben burada değilim’ ifadesi ağır ağır yüzünde belirdiğinde seni severdim; tembellikle geçen bir haftadan sonra, gömleklerinin, yeşil kazaklarının ve bir türlü atmaya
Büsbütün başka bir hayat, daha az gülünç ve daha çok manalı bir hayat istiyorum. Belki bunu arayıp bulmak da mümkün... Fakat içimde öyle bir şeytan var ki... Bana her zaman istediğimden büsbütün başka şeyler yaptırıyor. Onun elinden kurtulmaya çalışmak boş... Yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız...
Sayfa 47
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.