Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
368 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Enver Paşa,Türkiye'de halen tartışılan ve tartışılmaya devam edecek olan abidevi şahsiyet....Belki bizim ülkemizde dahala tartışılıyor fakat Orta Asya onu bizden daha bir minnet ile anıyor.Kendisi hakkında çok fazla eser malesef mevcut değil.Son zamanlarda çıkan bu kitap arkasından Murat Bardakçı'nın yayınladığı ''ENVER'' kitabı son dönemde en iyi
Dedem Enver Paşa
Dedem Enver PaşaFatih Bayhan · Timaş Yayınları · 2015109 okunma
CEMAL SÜREYA VE AMCASI Cemal Süreya amcasını hem çok sever, hem de ona kırgınlık duyardı. Daha okula gitmeden, okumayı yazmayı, aritmetik işlemlerini ondan öğrendiğini çok önce yazmıştım. Kırgınlığının nedeni ciddiydi. "Amcamla babam sürgüne giderken, bütün mal varlığımızı birkaç gün içinde paraya çevirmişler. Daha sonra amcam bu parayı,
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
-SPOILER İÇERİR- Türk klasiklerine merak sardığımı söyleyerek başlıyorum. Bu kitabı Edebiyat öğretmenim verdi ve sınav yaptı. Ama iyi ki de okuyun demiş. Kitabı hiç sıkılmadan okuduğumu söylemeliyim. Felatun Bey ve Rakım Efendi, 'Yazı Makinesi' olan Ahmet Mithat Efendi'nin kitabı. Ahmet Mithat, I. Tanzimat Dönemi Sanatçılarındandır. Biliyoruz ki
Felatun Bey ile Rakım Efendi
Felatun Bey ile Rakım EfendiAhmet Mithat Efendi · Dergah Yayınları · 201422,8bin okunma
218 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Merhaba 1000Kitap sakinleri. Evet… Ne diyeceğimi pek bilemiyorum şu an kafam allak bullak oldu arkadaşlar. Nasıl bir roman vallahi size çok şey anlatmak isterim ama neler diyeceğimi, nasıl diyeceğimi bilemiyorum ama mutlaka okuyun bu kitabı. Benim ilk Hermann Hesse okuyuşum. Hesse’nin en duyulmuş eseri. Genelde hit listelerde bulunur bu kitap.
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,8bin okunma
524 syf.
5/10 puan verdi
·
11 günde okudu
kitap oldukça güzel başladı, hikaye sürükleyici, dil akıcıydı. Fakat bu kadar uzun olması manasızdı zira hikaye gelişimleri başarısızdı. kitaba konu olan sözde büyük aşkı hissedemedim. tak diye başlayan bu aşk bende alelade bir kaçamak hissi uyandırdı. ki bence bunun sebebi de hiç bir duygusal süreçten geçmeden her şeyin olup bitivermesi. böyle olunca bu kadar uzun uzadıya anlatmaya da gerek yoktu kanımca. diğer bir husus örneğin bora karakterinin hiçbir derinliği yokken, derya da fazla karikatürizeydi. sonuç olarak, boş zaman doldurmak için okunabilir fakat çok da olmazsa olmaz bir eser değil.
Gizli Anların Yolcusu
Gizli Anların YolcusuAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20198,2bin okunma
202 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hikayelerindeki karakterler; silik, ezik, yalnızlığın dibine dibine vurmuş, depresyonda, değersiz, kendisiyle barışık olmayan, toplum içinde var olamamış, sosyalleşememiş, sisteme girememiş, aidiyeti yakalayamamış, başarısız, vasat ama hep düşünen... Hep korktuğumuz türden bir yaşantının parçaları değil mi zaten, bu kitabı okurken ruh halimizin diplere vurması. Kendimizi o karakterlerin yerine koyduğumuz da ne kadarda acınası olunduğunu görüyoruz. YAPAYALNIZ.. :( Depresyondayken okunmamalı. Eğer çok yakınınız olanı birisini kaybettiyseniz yakın zamanda asla okumayın. Anlatımı kurgusu farklı olmakla beraber işlediği bu karamsar ve ne yazık ki gerçeğe tuttuğu aynalarda gördüğümüz konular, yalnızlığın karanlık renkleri Dostoyevski' nin Yeraltından Notlar ile çok benzer gibi geldi bana. Sakin sessiz bir ortamda kelime kelime özümsenerek okunmalı. Bütün bunlar kitabı kötü yapmıyor tabibi, bilakis okunması gereken Türk Edebiyatının önemli eserlerinden olduğunu düşünüyorum.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,6bin okunma
Reklam
Lucas, ejderhaya karşı verdiği savaşımlar Yaşlandıkça anlıyor onu öldürmenin kolay olmadığını. Bir ejderha olmak kolay ama onu öldürmek kolay değil, çünkü çok sayıdaki kafasını (bu sayı danışılabilecek yazarlara ve hayvanat kitaplarına göre yediyle dokuz arasında değişiyor) keserek öldürmek gerekiyor, ancak en azından bir tane iyi kafayı
Evet, şöyle söylemem gerekiyordu ona:Köylünün her çeşit yenilikten nefret ettiği için işlerimizin yürümediğini, onu güç kullanarak yola getirmenin gerektiğini söylüyorsunuz. Ne var ki, bu yenilikler olmadan işler hiç yürümeseydi, haklı sayılabilirdiniz.Oysa işler ancak, işçinin kendi alışkanlıklarına göre davrandığı yerlerde iyi yürüyor. Yolda tanıdığım ihtiyar çok iyi yürütüyor işini. Sizin de,bizim de işlerimizden hoşnut olmamamız işçilerin değil, bizim suçlu olduğumuzu gösterir.Çok zamandır kendi bildiğimizi okuyor, işçi emeğinin özelliklerini inceleme zahmetine katlanmadan Avrupalılara benzemeye çalışıyoruz.İşçi gücünü en iyi işçi gücü olarak değilde, içgüdüsüyle Rus köylüsü olarak kabul etmeyi deneyelim, işlerimizi buna göre düzenleyelim. Şöyle demeliydim ona: Düşünün ki, işlerinizi siz de o ihtiyar gibi yürütebilseniz, işçilerinizde işin başarıya ulaşmasına duyulan bir ilgi, bir istek uyandırabilse, sözünü ettiğiniz yeniliklerde işçilerin de kabul edeceği bir orta yol bulabilseniz, toprağınızı yormadan bugün aldığınızın iki, hatta üç katını alırsınız. Elde ettiğinizi ikiye bölün, yarısını işçiye verin. Size düşen pay bugün aldığınızdan çok olacaktır, işçi de daha çok kazanacaktır. Bunu yapmak için ise,çiftlik çalışmalarının düzeyini düşürmek, işçilerin çalışmanın vereceği sonuca ilgi duymalarını sağlamak gerekir. Bunun nasıl yapılacağı sorununayrıntısıdır. Ortada gerçek olan bir şey varsa o da bunun yapılabileceğidir.
Sayfa 445 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
196 syf.
·
Puan vermedi
·
65 günde okudu
Mahir'in bir roman değil, iyi bir öykü yazarı olduğunu düşünüyorum. bu sebeptendir ki bir öykü yazarının romanı ayrı bir tat olmuş. Küçük küçük öyküler birleşiyor, az kelimeyle çok şey anlatan hayat hikayeleri bir yerde kesişiyor ve ortaya onlarca öykünün oluşturduğu bir roman çıkıyor.
Dünya Bu Kadar
Dünya Bu KadarMahir Ünsal Eriş · İletişim Yayıncılık · 20151,068 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.