Türk edebiyatının oluşturulmuş en başarılı "negatif" kahramanlarından birini barındıran romandır,
Kıskanmak
Kıskanmak
Sigmund Freud
Sigmund Freud
, bu romanı okumuş olsaydı - kuvvetle muhtemel - ayağa kalkıp
Nahid Sırrı Örik
Nahid Sırrı Örik
‘in heyecanla elini sıkar, “Aferin, çok güzel olmuş evladım” derdi. Psikanaliz susmak nedir bilmiyor eserde.
Peyami Safa
Peyami Safa
‘yı seviyorsanız,
Nahid Sırrı Örik
Nahid Sırrı Örik
‘i sevme olasılığınız yüksek. Belki de daha çok seversiniz. Kim bilir . . .
Filistin
bir gerilla düştü ortadoğu'da yarasında satılmışın kurşunu * baktı gülümseyerek baktı mor bir gülcene ---toprakta can çekişen kendi kanına koydu güzel başını eğdi mor bir gülcene
Reklam
İlham bekledim, gelsin diye Gelmedi, belki beklememeliydim zira her beklenen gibi o da… Altı üstü bir şiir yazacaktım sana bu gece, Sen de mutlu uyuyacaktın, her zamankinden daha serin rüyalar görecektin. Sabah mutlu uyanacaktın tekrar bakıp, sana yazdığım içinde belki seni tanımayanın bile okuduğunda seni sen güzelliğinde zihninde canlandırabileceği o zarif mısraları okuyup tebessüm edecektin öncesinde perdelerini çektiğin, penceresini açtığın odanın içine sızan o soluduğun mutlu hava ve güneşle birlikte belki. Bir yudum su alacaktın komodinin tepesinden sonra çekmecesini açacaktın ne için açtığın konusunda en ufak bir fikrin olmadan tıpkı odaklanma sorunu yaşayan biri gibi ancak seninkisi odaklanamamak değil; sana yazılanların güzelliğinin zihninde bırakacağı o tropikal tadın süresini uzatma isteği… merak duygusunu da bu arzuya ek yapıp. Oku yazdıklarımı tehir etmeden benim sesimle, çünkü zaman dardır kim bilir seni düşündüklerimi okuman için, zaman geniş müsterih ol, sana seni yazmam için. Daha çok aksesuarı sen efsanesine konu edeceğim, senden daha çok zihnim gidecek seni görme şerefine nail olmuş evindeki her bir objeye. Umarım sana benim baktığım gibi bakmıyorlardır. Bu kadar meftunum bilesin, sana. Sana ne diyeyim bilmiyorum… Son mısraya yetişmek üzereyken o güzel gözlerin, annen bir nidayla seslenir sana belki yan odadan… Ve sen sevgilim bir hayat boyu sana yazdıklarımın son mısralarını okuma ne olursun.
Beyaz kağıda her şey yazılabilir senin dışında güzelliğine benzetme bulmak zor sen iyisi mi sana benzemeye çalışan her şeyden bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor belki tabiattadır çaresi
Öldüğüm zaman Senden çok uzaklarda olacağım Kara haberi Aylarca sonra duyacaksın Çok sevdiğin İstanbul'un İstiklal Caddesi'nde Tanıdığın herhangi bir kimse -O ölmüş
"İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de." Dünyanın en güzel şeyi; kendini açıklamak zorunda bırakmayacak kadar seni iyi tanıyan, paldır küldür seni yargılamayıp neyi hangi niyetle yaptığını bilen biriyle vakit geçirmek.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.