Türk tarihinde şanlı, elemli, uğursuz birçok mayıs günleri vardır. Bu yazıda artık kesin olarak hükme  bağlanmış bir Mayıs’la (23 Mayıs 1040), üzerinde henüz son söz söylenmemiş başka bir Mayıs’tan (3  Mayıs 1944) bahsedeceğim. 23 Mayıs 1040 Cuma günü, Mayıs’ların en mühimi ve en şanslısıdır. Çünkü o gün Selçuklu ve Gazneli  orduları arasında
TANYA, MİŞA, LENA VE RİNAT: ŞİMDİ NEREDELER? Gerçekten de, şu anda bizler neredeyiz? Çoğumuzun güvenebileceğimiz sürekli bir işe ve ücrete sahip olduğu SSCBde yaşamış olan, yarının getirecekleri konusunda sınırsız ve sarsılmaz bir güven duygusu içinde yaşamış olan bizler. Hasta olduğumuzda bizi tedavi edecek doktorların ve bizleri eğitecek
Reklam
... benimse savaşın son günlerine dair aklımda şu kalmış: Gidiyoruz, birdenbire bir yerden müzik sesi geldi. Keman....İşte benim için o gün savaş bitti. Öyle bir mucizeydi ki bu; ansızın müziği duymak. Değişik sesler işitmek. Uykudan uyanmış gibi oldum. Biz hepimiz savaştan, o gözyaşı denizinden sonra muhteşem bir hayatın başlayacağını sanıyorduk. Güzel bir hayatın. Zaferden sonra... O günden...... Tüm insanların çok iyi yürekli olacaklarını, birbirlerini seveceklerini sanıyorduk. Herkesin kardeş olacağını. O günü nasıl da bekliyorduk...
Sayfa 217Kitabı okudu
3 Mayıs, solun sempatizanı bir devlet başkanıyla çevresindeki solcudan, komünistten, gafilden, çıkarcıya ve dalkavuğa kadar varan devşirmeler güruhunca afyonlanmış milletin gerçekleri görerek uyanması ve öfkelenmesidir. Memleketin sinsice hazırlanmış planlarla, sosyal adalet ve kurtuluş adı altında komünist yapılmak istenmesi bu yürüyüşle önlenmiş, ödlekler bozguncu plânlarından ister istemez vazgeçmeye mecbur kalmışlardır. Yoksa Türkiye'nin de Romanya, Çekoslovakya, Macaristan gibi bir oldu bitti ile komünist olması kısa bir zaman meselesiydi. Yurdun nasıl hain bir şebeke ile sarılmış olduğu bugün, kısmen de yapılmış yayınlarla açığa vurulmuştur. Bu sebeple, 3 Mayıs mühim bir dava günüdür ve yıllar geçtikçe ehemmiyeti daha iyi anlaşılmaktadır. 3 Mayısı yapan o günkü gençler bugün artık yaşlı birer insandır. Çoluk çocuğa karışmış, bahtiyar veya bedbaht olmuş, bütün yurda dağılmış yurttaşlardır. Onlardan şimdiye kadar hiçbir övünme sesinin çıkmayışı da hareketin ne kadar yüksek ve samimî olduğunu göstermektedir. Boş kaplar çok öter. 3 Mayısçılar boş değil, yurt ve ırk sevgisiyle dolu idiler. Onun için susmaktadırlar. Fakat susmak, Abdülhak Hâmit'in dediği gibi, bazen en güzel şiirden daha manâlıdır.
"Rahatlığın içinde kalbinize odaklanmanızı istiyorum. O da çok rahat... Nasıl güzel çalıştığını.. Hiç durmadan... O sizin için orada... Bir mabed... Ruhunuzun mabedi... Gizemli... Bütün sırlarınızın saklı olduğu.... Niyetlerinizin... Bütün hazineniz orada... Onu sürekli çalışan bir organ gibi değil de duyumsadığınız tüm sevgilerin merkezi olarak düşünün... " Karşınızdaki kişi zor bir durumda olabilir, ancak sizden yardım istemiyorsa bu onun alanına müdahale etmek demektir. Yaşaması gerekeni engellemek, ertelemek demektir. Kişi istemeye hazır olunca zaten bunu yapacaktır. Ancak hazır oluna kadar da yaşaması gerekenleri yaşamalıdır. "
Kavramları yeniden tartışmamız gerekecek. Rüyaları, kabusları, adaleti, yalnızlığı. Ne kadar basitse, o kadar çok ve uzun tartışmamız gerekecek. Yani Atilla, benim deli ve iyi olma şansım bitti... Belki tek şansım, bana içerde başka bir hayat olduğunu anlatman.
Reklam
Okudum bitti.. Her zaman çok ciddi kitaplar okumamalı. Bazen böyle 1-2 günlük kafa dağıtıcı kitaplara ihtiyaç olabiliyor. Bu Yazar benim için öyle. . Anlattığı hayatlar o kadar mükemmel ki gerçeklerden o kadar uzak ki, anlatamam (anlattığı renkli dünyaların ihtişamı, karekterize ettiği kişilik profillerinin kusursuzluğundan bahsediyorum. Yoksa hepten çöp değil tabiki kitap) Kimi yerlerinde öyle güzel ve UMUT verici anlatmış ki, belki benim bu UMUDA da ihtiyacım var diye gözlerim dolmuş olabilir. . “Belki UMUT öbür sayfadadır, kapatma kitabı” diye diye bitti kitap . Bir fikrin zıttına sahip olabilmek için zıttını da okumak ve anlamak lazım gelir diye düşünmüşümdür hep. Bu kitapta ona örnek olsun. . Bu Yazar benim için bir süreliğine, gerçeklerden bir kaçış, bir saklanış, gerçeğe bir ara veriş serüvenidir.. . Yazacaklarım bu kadar Hakim Bey Sevgiler.. #daniellesteel #müzminbekarlar
761 öğeden 501 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.