Evrimsel psikolojinin en önemli keşiflerinden biri, insan beyni işlevlerinin çoğunun soyut sorunlardan çok, sosyal sorunları çözme yönünde yanlılık göstermesidir. (...) İnsan türü için sosyal yaşamın olağanüstü önemi nedeniyle ve insan zihninde etkili olan çok biçimli seçilim baskılarının ışığında, biyo-sosyal hedeflerin peşinden koşmak evrimleşmiş psikolojik mekanizmaların asıl amacıdır.
"Hayattan duyduğumuz memnuniyet, esenliğimizin önemli bir bileşenidir. Başarı ya da ödül umuduyla amaçsızca ilerlemek, tırtıllar gibi daireler çizerek dönmek gibidir. Tatmin edici bir hayat yaşamak istiyorsak bir hedef belirlememiz çok önemlidir."
Reklam
-"pek önemli değil mi? Peki yüreğimden çıkmak için izin aldın mı?" -"ne fark eder?" -"Fark eder. Benimle yaşamaya geldiğinde yüreğime girmek için az dil dökmedin" -"üzerinden çok zaman geçti. Her şey değişti." -"Neymiş bu değişen? Bana göre her şey aynı." -"Belki yalnız benim için değişmiştir." -"Öyle olsa bile, benimle böyle konuşmamalıydın. Böyle sert, böyle acı. Biz hep çok yakın arkadaştık ." -"Hâlâ öyleyiz."
Bi tık uzun oldu sanki
Düşünme özgürlüğünün gerekli olmasının tek ya da başlıca nedeni, büyük düşünürler yaratmak değildir elbette. Tam tersine, ortalama insanların ulaşabileceği zihinsel düzeye ulaşmalarını sağlamak en az o kadar, belki de daha çok gereklidir. Genel bir zihinsel kölelik ortamında büyük bireysel düşünürlerin çıktığı olmuştur ve bundan sonra da çıkabilir. Ama böyle bir ortamda bütün bir halkın zihinsel olarak etkin olduğu görülmemiştir, görülemez de. Tarihte bir halkın böyle bir karaktere yakınlaşması, heterodoks akıl yürütme korkusunun bir süreliğine askıya alınmış olmasındandır. İlkelerin tartışılmayacağına dair sessiz bir uzlaşmanın olduğu yerde; insanlığın zihnini meşgul edebilecek en büyük sorulara dair tartışmanın kapanmış olduğunun varsayıldığı bir yerde, tarihin bazı dönemlerini o denli çarpıcı kılan, zihinsel etkinlik alanındaki o genel yüksek düzeyi bulmayı umamayız. Tartışmalar, şevk yaratacak kadar büyük ve önemli konulardan uzak durduğunda, bir halkın zihni temellerinden sarsılmaz ve en sıradan akla sahip bireyleri bile düşünen canlılarınkine yakın bir onur düzeyine taşıyacak dürtü ortaya asla çıkmaz.
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Atalarımızın yaşam tarzı, çocukların çoğalması için elverişli değildi... Çok sayıda fiziksel kısıtlamayla karşı karşıyalardı. Her şeyden önce gündelik işler kısa ve orta mesafeli seyahatler gerektiriyordu. Ama bilhassa da farklı kamplar arasındaki mevsimlik göçler sırasında önemli bir hareketlilik içinde oluyorlardı. Ayrıca Michèle Coquet günümüzdeki avcı-toplayıcılarda "doğumların dört ila beş yıl arayla yapıldığını" hatırlatıyor bizlere. “Zorlu yaşam tarzları doğum kontrole mecbur bırakıyor insanları."
Canlı enformasyonunun aktarılmasında en önemli araç düşüncelerdir. Bir şeye sevginiz ne kadar büyükse, bir şeye dikkatinizi ne kadar çok teksif edebiliyorsanız canlılar veya nesneleri canlı bilgilendirme gücünüz de o oranda çoğalır.
Reklam
Hayattaki en önemli şey sevgiyi nasıl vereceğinizi ve içeri girmesine izin vermeyi öğrenmektir. Bırak gelsin. Sevgiyi hak etmediğimizi düşünüyoruz, biz eğer onu içeri alırsak çok yumuşak olacağımızı düşünüyorum.
Yüce Yaratıcı RAHMAN ismi ile, kendisinin Bağışlayıcı olduğunu söylüyor. Gerçekten de O, çok bağışlayıcıdır. Eğer her kusuru, her suçu cezalandırmak isteseydi, yeryüzünde insan olarak yaşama şansımız kalmazdı. Zira, kul kusursuz olmuyor. Ancak O, buyuruyor ki: “- Eğer siz, hiç günah işlemeyenler olsaydınız, sizi yeryüzünden giderir, yerinize, günah işleyen, ama bundan dolayı bağışlanmayı isteyip, yalvaran yakaran kullar yaratırdım.” Demek oluyor ki, bağışlamak Allah’ın özelliğidir. Allah, her özelliğinin, her isminin kullarına yansımasını istiyor . Yani, kullarının kendi ahlakıyla ahlaklanmasını diliyor . Peki, biz ne kadar bağışlayıcı olabiliyoruz ? Yani Allah’ın kulları olarak, O’nun en çok sevdiği ve uyguladığı bir özellikten ne kadar nasipliyiz? Allah’a gerçekten inanan herkesin, kendisine sorması gereken bir önemli sorudur bu...
Düşünmek televizyon seyretmekten öylesine daha ilginçtir ki daha çok kişinin düşünmeyi tercih etmemesi utanç verici. Herhalde ne duyduklarının önemli olmadığını düşünüyorlar, oysa her zaman önemlidir.
Önemli bir ilişkide sürekli öfke ya da acı hissetmemiz, benliğimizden çok fazla şey feda ettiğimizi ve üstleneceğimiz yeni konum ya da önümüzdeki seçenekler hakkında açıklığa kavuşmadığımızı gösteren bir işaret olabilir.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.