Herkes kendi aynasını kırsın
Herkes kendi aynasını kırsın.
Peki neden kitapta böyle bir bölüm var ? Onu açıklayalım.
Mine Söğüt Türkiye için değinilmesi çok güç bir konuyu kaleme almış.. Cinperi olayı kimine göre gerçek, kimine göre saçma sapan, kimine göre de dile getirilmesi bile korku yaratan bir durum. Ben bu olayların dışında bir şeyle
~ Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir? / 8
~ Akıl, elimizde olan yegâne zevk kaynağıdır. Etrafımızda akla dair hiçbir şey görmüyor,
______
Seviyorum yurdumu tuhaf bir aşkla,
Bir türlü yenemiyorum bu duygumu,
Ne bir şan, satın alınmış kanla,
Ne gururlu bir inancın huzuru,
Ne de karanlık eski zaman söylenceleri
Gönül çekici düşlerle coşturur yüreğimi.
'' Bu kitabın çelik gibi sert ve güzel olması; insanlara, varoluşları yüzünden utanç duyurması gerek.''
Sonu başlangıç yapıp öyle başlıyorum. Uzun zamandır bakıştığım, ama bir türlü okumaya cesaret edemediğim bu kitabı üzerimde büyük bir ağırlık hissederek bitirdim. Nereden, nasıl başlayıp bu kitaba dair olan hislerimi, düşüncelerimi kitabı
Zweig bu eserinde 19. Yüzyılın üç önemli yazarı - Hölderlin, Kleist ve Nietzsche’yi inceler. Bu üç yazar için uygun gördüğü ve kitapta sıklıkla yinelediği tanım "şeytani"dir; ancak Zweig bu kelimeyi farklı anlamda kullanır. Şöyle ki,
“"Şeytani” demekle kastettiğim şey, her insanın temelinde ve özünde yatan o doğuştan gelen
O kadar çarpıcı ki roman, şu kısmı bile yaşanan tüm acıları anlatmaya yeter:
"Ve sen Kör Mehmet’in damadı! Hele sen! Niye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni, ne olmuş! Ve işte ağlıyorum. Sen de öldürdün! Kardeşler, dostlar, hemşeriler! Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendini! Anayurduma selam söyle benden Kör
Biraz inceleme, biraz paylaşım, biraz spoiler, biraz biraz hepsinden...
------------------------------------------------------------
“Bu yol Pasin’e gider
Döner tersine gider
Şurada bir garip ölmüş
KUŞLAR YASINA GİDER.”
‘’Gülün letafeti, otopsi parmakları altında solar.’’
Kendisi olmayan insan, ve benim Ali Şeriati ile ilk kez tanışmam. Aslında önyargılarımı toplayıp başlamıştım kitaba, ve belki vitrinlerde görüp de sırt çevirmem tam da bu nedenle idi. Önyargılarım, çünkü doğulu bir adamın kitabını okumak her ne kadar o işinin erbabı olsa da bana gerçekten boş
adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde
yalnız olsam çok ağlardım ama annem
bakıyordu
otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime
anne dedim, hadi çay koy da içelim.
Adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde
yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu
otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime
anne dedim, hadi çay koyda içelim.