“Sevgili, değerli dostlarım, niçin hizmet ediyorsunuz bana, hizmet etmenize değer miyim ki? Tanrı hayatımı bağışlarsa ben hizmet edeceğim sizlere, çünkü insanların birbirine yardım etmeleri gerekir.” Annem bunları duyunca başını sallıyordu: “Hastalığın böyle söyletiyor seni yavrum.” “Anneciğim, gözümün nuru anneciğim, beyler hizmetçi olmazsa
Bir adamın Kafkasya'da gaddar biri olarak nam salması için Ba­tıda hayal edilemeyecek derecede vahşi olması gerekir. İşte Rus General Pullo bunu başardı. Şamil'in ortadan kaybolmasının ardından Avaristan ve Çeçenistan halkını cezalandırmak için düzenlenen bir dizi baskının başındaydı. Çeçenler, bu ahlaksız ve acımasız adamdan nefret
Reklam
Yanımda ne annem ne de babam vardı. Ölmüş olsalardı keşke... Hiç olmazsa mezarlarına gider, çiçek koyar, senin yaptığın gibi içimden konuşurdum onlarla... Sen sağlıklısın Cem. En azından annenle babanla ilişkin... Onları eski şarkılar gibi hüzünle hatırlıyorsun. Sahaflarda bolca bulunan sepya fotoğraflara bakar gibi belli bir mesafeyle... Benim için öyle olmadı. Önce birbirlerini terk ettiler, sonra beni. Babamdan nefret etmiştim evet ama bunu sadece kendi adıma yapmamıştım. Annemin adına da nefret etmiştim. Silik ve sessiz, korkak ve güçsüz bir kadın olan anneme o kadar çok acımıştım ki... Yatakhanede gözümü ranzanın demirine dikip saatlerce nefret ederdim babamdan. Annem için ağlardım. Ama ne oldu? Ben yatılı okulun karavana kuyruklarında beklerken, sevgili annem beni bir an bile düşünmedi. Nasıl olsa ben güçlü bir kızdım. Akıllıydım, çalışkandım, gözü pektim, cesurdum. Bu yüzden kolayca hayatımdan çıkıp gittiler. Başka gezegenlere yerleşip başka hayatlar kurdular. Kendilerine başka çocuklar yaptılar. Hızla... Arkalarından kovalayan varmış gibi...
Sayfa 96 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sanki bu sözleri bekliyormuş gibi birdenbire, kendine hakim olamayarak öfkeli bir eda ile bağırdı; – Seninle alay edip, yüzüne karşı kahkahalarla gülerek söylerdi! Kibar bir insan, daha çok kibar bir kadın senin kirli ruhunu görerek tiksinti duyar. Saçlarını yaptırmışsın, en iyisinden çamaşır giyiyorsun, elbiselerini terzide diktirmişsin ama
Sayfa 688Kitabı okudu
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
Geri16
65 öğeden 61 ile 65 arasındakiler gösteriliyor.