Evlenme önerisini Ayşe Sıtkı'nın olumsuz karşılamasından sonra Sabahattin Ali başka adaylar aramaya koyuldu. 1932 yazında amcası Salih Bey'in evinde karşılaştığı Aliye Hanım'da karar kıldı. [Aliye Hanım bu tanışmanın 1933'te, Reşit Ertüzün ise 1932'de, tutuklanmazdan önce gerçekleştiğini öne sürer. Ertüzün'ün verdiği tarihin doğru olduğunu
BİR KİMLİK VAKASI "Sevgili dostum," dedi Sherlock Holmes, Baker Sokağı'ndaki evde ateşin karşısında otururken, "hayat, insan aklının düşünebileceğinden çok daha gariptir. İnsan, gerçekte sıradan denen şeyleri çoğu zaman hayal bile edemez. Eğer şu pencereden el ele uçup, bu büyük şehrin üzerinde dolaşarak çatıları hafifçe kaldırıp
Reklam
Yaz sonu Ankara'ya nasıl döndüğümüzü pek anımsamıyorum ama babamın gazete çıkarmak üzere İstanbul'da kalacağını ve ben ilkokulu bitirince de annemle birlikte İstanbul'a taşınacağımızı biliyorum. Açıkçası babamın bakanlık emrine alınmasının üstelik bir de İstanbul'da gazete çıkaracak olmasının önemini kavramış değilim henüz. Ancak, Marko Paşa
Ankara’ya döner dönmez Cici’yi27 Hayvanat Bahçesi’nden almayı unutma. Tek başına bu işi yapamazsın, İpek Hanım’la28 beraber al. S.A. 7. VIII. 1944 Sevgili Aliye, Mektubuna biraz geç cevap veriyorum. Bu İzmir işi karmakarışık bir hal aldı. Denize filan giremiyorum. Çünkü geldiğimin ertesi günü İnciraltı Plajı’na vapur seferleri kalktı,
-Sevgili Anneme- Buradayım, Portekiz'de Doğduğum Topraklarda. Ne kadar sevsem de onu, Ondan daha çok seviyorum seni.
Sayfa 23 - YKY, 1.Baskı, İstanbul, Aralık 2004Kitabı okudu
İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına
ve bu benim yalnız bir kadın soğuk bir mevsimin eşiğinde, yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın başlangıcında ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu ve bu beton ellerin güçsüzlüğü
Reklam
Annelerde kırık parçaları yapıştıran sihirli bir tutkal vardır. 
ABC Yayın GrubuKitabı okudu
Teşekkürler
Beni zor koşullarda büyüten kutsal insan anneme, bayrağı devralıp bana tahammül eden iki evladımın annesi sevgili eşime, hayatı sorgulamayı öğreten, birbirinden değerli kitaplarla yol gösteren değerli komutanım, Sayın Osman Pamukoğlu’na, tarihi kendisinden takip ettiğim güzel tarihçi, Sayın Sinan Meydan’a çok teşekkürler...
Naciye Sultan devam ediyor: Evden anneme bile haber vermeden çıktık. Yalnız kardeşim Şerafeddin Efendi'ye bir mektup bıraktım. Denari'nin (İtalyan mimar Denari'nin çocuklarının bakıcısı sıfatıyla kaçıyor. A.I.) evi St. Antuvan kilisesi civamdaydı. Orada dadı kıyafetine girdim. Ömrümde ilk defa başımı açıyordum. Denari'nin kansı bana bir de şapka uydurdu. Sırtıma bir dadı pelerini geçirdi. Gemiye bizi Kont Kaprini'nin arabası içinde getirdiler. Italyan gemisinde,- Italyan kuriyesinin kamarasına kiliüediler. Çanakkale'den çıkınca artık serbestledik. Mimar Denari bizi Birindizi'ye kadar götürdü. Evvelce ve gizlice yapılan yazışmalarla düzenlendiği gibi, Enver'in eniştesi Nazım Beyle, eşi Hasene Hanım bizi orada karşıladılar, ilk defa memleketten çıkıyordum. Sonra bir kaç gün Roma'da kaldık. Sefir Galib Kemali Bey bize yardım etti. Pasaport verdi. Berlin'e telefon edildi. Karşımıza telefonda Talât Paşa çıktı. Fakat Enver'den haber yoktu. Bir Alman tayyaresiyle Rusya'ya uçmuş. (1 Nisan 1920 tarihli Enver Paşa'nm Naciye Sultan'a mektubu: “Sevgili Karıcığım, iki gün sabahın beşinden, on ikisine kadar bir çok defalar uçmaya teşebbüs ettikten sonra, nihayet tayyaremiz kırıldı. Biz de uçamadık.) Hakkında hiç bir haber alınamamıştı. Roma'dan Berlin'e hareket ettik. Berlin'e vardık. Ama çilelerimiz bununla bitmeyecekti ki...”
65 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.