BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Romanın Türü-Nasıl Bir Roman? Bozkurtların Ölümü evet, bir tarihî romandır; fakat herhangi bir tarihî roman olarak değerlendirilemez. O, bir destandır; bir destanın roman hâline getirilmiş biçimidir. Tarihî roman kavramı, Bozkurtların Ölümü'nü anlatmaya yetmez. Roman kahramanları 621 ile 639 yılları arasında yaşamış gibi görünürler ama
Reklam
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Eğer hayatında herhangi bir anlam göremiyorsan anlamın gelmesini pasif bir şekilde bekliyor olmalısın. Sakın bekleme, asla gelmeyecektir.. Geçmiş tüm dinlerin fikri buydu, anlamın zaten bir yerlerde olduğu fikrini aşıladılar ama durum öyle değil. Anlamı yaratma özgürlüğüne sahipsin, onu yaratacak enerjiye sahipsin, tarlaya tohumları ekerek mahsuru biçmek senin elinde. Her şey mevcut ama anlamın yaratılması gerekiyor. İşte bu yüzden onu yaratmak çok büyük bir keyif, büyük bir macera, büyük bir coşkudur. Yani ilk olarak dinin yaratıcı olması gerekiyor. Şimdiye kadar din çok pasif, neredeyse tamamen yetersiz kaldı. Dindar bir kişinin yaratıcı olmasını bekleyemezsin. Sadece oruç tutmasını, bir mağarada oturmasını, sabah erkenden kalkarak mantralar okumasını ve bu tür aptalca şeyler yapmasını bekleyebilirsin. Adam kendince tamamen tatmin olmuştur. Ama tam olarak ne yapıyor? Uzun oruçlar tuttuğu için onu övüyorsun, ama belki de mazoşisttir. Belki kendine eğlence yapmaktan çok hoşlanıyordur. Buz gibi soğukta çıplak oturmaktan keyif alıyordur ve sen de kalkıp onu takdir ediyorsun.
Sayfa 207Kitabı okudu
Oğuzcum 14.bölümü noktalama işaretleri koymadan yazmış tam 76 sayfa
Ölü mevsimin mort sezonuna rastladınız beni daha önce görseydiniz daha önceleri neredeydiniz neden bana gülmeden cesaret verdiniz gülseydiniz dağılırdı derdiniz bilseniz ne rahat ederdiniz gülerdim tamam oldu artık size sen diye hitap edebilirim yorulmak bilmezdi gücünün son noktasına gelinceye kadar durmazdı vatandaşlarıma benzemiyorum kendimi
Sayfa 473 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Ölü mevsimin mort sezonuna rastladınız beni daha önce görseydiniz daha önceleri neredeydiniz neden bana gülmeden cesaret verdiniz gülseydiniz dağılırdı derdiniz bilseniz ne rahat ederdiniz gülerdim tamam oldu artık size sen diye hitap edebilirim yorulmak bilmezdi gücünün son noktasına gelinceye kadar durmazdı vatandaşlarıma benzemiyorum kendimi
Reklam
_Hayat = Istırap ve sefalet. _Göz kamaştırıcı şatolarında zenginlerin şatafatı bile, aslında hayatın özünden, mutsuzluk ve sefaletten kurtulmanın beyhude bir çabasından başka bir şey değildir. _Hayatın anlamı, aslında hiçbir anlamı olmadığı. Sanatın hayatı katlanabilir kıldığını; sanat ile kısa süreliğine dahi olsa, sonsuz bir çabalama ve arzu
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ne iddia ettiğimi netleştireyim. Ben edebiyat oku- manın sizi daha ahlaklı kılacağını iddia etmiyorum. Bunu yapabilir belki, ancak benim karşılaştığım örnekler bu sava dayanmanın akıllıca olmadığını gösteriyor. Diyebilirim ki, haset ve kötü niyet, dışarıda olduğu kadar üniversitelerin edebiyat bölümlerinde de mevcuttur. Öğretim üyeleri
Sayfa 298 - Vakıf Bank Yayınları 1.baskı
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.