Göğsüme saplanmış bir kılıç gibi keskin ve yakıcı olan bu acıyla öleceğimi düşündüm ama ölemezdim elbette. Yakıcı bir andan diğerine geçerek yaşayacaktım.
“Ölümlüler neye benziyor, söyler misin bana ?”
Bir çocuğun sorusuydu bu ama Prometheus ciddi ciddi başını salladı.
“Bunun tek bir cevabı yok. Her biri farklı. Paylaştıkları tek şey ölüm. Bu sözcüğü biliyor musun?”
“Biliyorum” dedim. “Ama anlamıyorum.”
“Hiçbir tanrı anlayamaz. Bedenleri parçalanıp toprağa karışır. Ruhları soğuk dumana dönüşür ve yeraltı dünyasına uçar. Orada hiçbir şey yemez, hiçbir şey içmez, hiçbir sıcaklık hissetmezler. Uzandıkları her şey ellerinden kaçar.”
Cildimde bir ürperti dolaştı. “Nasıl katlanıyorlar buna?“
“Ellerinden geldiğince.”