al bir yerine sok o fransızları ... evladı seni
İki taraf arasındaki anlaşmazlık sadece Ermenilerin taşkınlığından değil, Fransızların bu bölgeye sahip olmak isteyişlerinden ileri geliyordu. Nitekim onların bu istekleri, 22 Kasım 1919'da, cuma günleri Maraş Kalesi'ne bundan sonra Türk bayrağının çekilmeyeceğini söylemeleri üzerine, tamamıyla ortaya çıkmış oldu. Fakat mahalli hükümet,
Sayfa 200Kitabı okudu
Kaynaklarda, zikrettiklerimiz kadar kadar meşhur olmayan ve tarikat bağı bulunmayan başka muvellehler hakkında da kısa bilgiler yer almaktadır. Bu bilgiler çok kapsamlı olmamakla birlikte, onlara neden muvelleh sıfatı verildiğini açıklar nitelektedir. Dervişlerin tasvirlerine baktığımızda, diğerlerine benzer şekilde, toplumun yaşam biçimine ve
Sayfa 81 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Muvelleh Kavramı: Veli mi, Deli mi?
Reklam
Babamı Kudüs'te, Mescid-i Aksa'nın avlusunda, Cuma namazı vaktinde öldürdüler; orada şehit oldu.
Buna göre tek tek bütün bireyler herhangi bir tasallut altında olmadıkları sürece, dinini herhangi bir örgütlü kurum olmaksızın uygulayıma sokabilir. Ortada herhangi bir siyasal organizasyon bulunmadan zekat verilebilir, Cuma namazı kılınabilir (Musab b. Umeyr, hicret öncesi Medine'de Cuma kıldırıyordu), insanlar aralarındaki ihtilaflar için illa bir İslâm Devleti tasarımına girişmek, anlam bakımından dini din olarak değil kurum halinde benimsemek demektir ki, bu seküler bir şeydir.
Sayfa 216 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
Başka bir Hadis-i Şerif'te Peygamber Efendimiz'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğu rivayet edilir: "Bir kimse özürsüz olarak üç Cuma namazı terk etse, kalbini Allah mühürler."
Hizb-ut Tahrir 19 Haziran 2015 Cuma günü Türkiye ve diğer birçok İslâm beldesinde Müslümanlara bir çağrıda bulundu. Bu çağrının yapıldığı tüm beldelerde Cuma namazından sonra, "Hizb-ut Tahrir'den Genel Olarak İslâm Ümmetine Özel Olarak Güç ve Kuvvet Ehline Sondan Önceki Çağrı" başlıklı nida yüksek sesle okundu. Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti de bu çağrıyı Osmanlı Hilafet Devleti'nin son başkenti İstanbul'da gerçekleştirmiştir. Cuma namazı sonrasında Fatih Camii'nden başlayan büyük yürüyüş Saraçhane Meydanı'nda son bulmuştur. İstanbul ve Fatih âdeta eski tarihi günlerini andıran müthiş bir atmosfere şahit olmuştur. Sanki İstanbul yeniden fethediliyordu. Unutulmuş, kaybettiğimiz değerlerin fethiydi bu.
Sayfa 163 - Köklü değişimKitabı okuyor
Reklam
İSTANBUL'DA KİME SORSAN ONU BİLİRDİ...
Ondan sonra artık, amcamın Konya'da yaptığı hizmet ve fütuhat gibi, Gönenli Hocaefendi de talebeleri okutur, besler; hayrat ve hasenat peşinde koşar dururdu. Boş ânı yoktu. Koca İstanbul'da kime sorsan onu bilirdi. 1980 yılındaydı. Sultan Ahmed Camiinde bir Cuma namazı kılayım, dedim. Erken gittim oturdum. Hocaefendi minbere çıktı, hutbeyi okudu. O kalabalığın arasında fakiri fark etmiş. Minberden inip, namazı kıldırmak için mihraba doğru giderken, "Namazdan sonra görüşelim." diye bana işaret etti. Kalmamı tenbih etti. Böyle zeki, uyanık, hareketli bir zattı. Namaz bitince bekledik. yanımız geldi, elini öptük görüştük. Tabiî hocanın işaret edip beklettiği adam kimdir, diye merak edenler oldu. Hoca onlara şöyle dedi: - "Cemaat-i Müslimîn, bu kardeşiniz kimdir, bilir misiniz? Kırk yıldır, Peygamber-i Zîşân'a civarında bulunan, Peygamber-i Zîşân'a komşu olan bir bahtiyardır. Ömrü Harem-i Şerif'in içinde, Eskiden Hazret-i Ebubekr-i Sıddîk'in evi olan, şimdiki Mahmudiye Kütüphanesinde ve eskiden Hazret-i Hasan ibni Zeyd'in evi olan şimdiki Şeyhülislâm Ârif Hikmet Kütüphanesi'nde geçer..." Hoca bunları ilâvelerle söyleyince, haydi, Medine-i Münevvere'den gelen zâtı kucaklayacağız diye bana bir hücum oldu... Neyse selâmlştık, kucaklaştık...
Sayfa 55 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Gönenli'nin Hizmetleri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Namaz (cuma namazı) kılınınca yeryüzüne dağılıp Allah'ın bağışından pay isteyiniz."
(Cum'a suresi, 10. ayet.)Kitabı okuyor
Ebu Said, merfu olarak şöyle bir rivayette bulunmuştur: “Kim Cuma günü Kehf suresini okursa bu sure iki Cuma arası o kişi için nur olur.”
Sayfa 35 - karınca polen
Vatanın bağımsızlığı, yüce Hilafet ve Saltanat Makamının kurtarılması gibi en önemli ve hayati görevleri yapacak olan Büyük Millet Meclisi'nin açılış gününü Cuma'ya rastlatmakla, o günün kutsallığından yararlanılacak ve bütün sayın milletvekilleriyle Hacı Bayram Veli Câmi-î Şerifi'nde Cuma Namazı kılınarak Kur'an'ın ve namazın nurlarından da feyz alınacaktır. Namazdan sonra, Sakal-ı Şerif ve Sancak-ı Şerif alınarak Meclisin toplanacağı yere gidilecektir. Meclise girmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bu merasimde Cami-i Şeriften başlayarak Meclis Binasına kadar Kolordu Komutanlığın'ca askerî birliklerle özel tören düzeni alınacaktır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.