MUZAFFER TAYYİP - RÜŞTÜ ONUR MUZAFFER TAYYİP KAN Önce öksürüverdim Öksürüverdim hafiften, Derken ağzımdan kan geldi
ALAMET 1-MISIR TARLALARI Varlığıyla boşluğu dolduramıyordu. Derin bir uğultu vardı kulaklarında. Sanki rüzgar ağaçların arasından geçerken onlarla kavga ediyor “Hızımı kesmeyin” Diyordu. Karanlık bir boşluktaydı. Düzenli ve sürekli bir şekilde kafasını bir yere çarpıyordu. Tak, tak, tak... Bazen üç dört saniye arayla, bazen de saniye
Reklam
Kitabın ilk sayfaları okuru çekerse o kitap okunur.
ALAMET 1-MISIR TARLALARI Varlığıyla boşluğu dolduramıyordu. Derin bir uğultu vardı kulaklarında. Sanki rüzgar ağaçların arasından geçerken onlarla kavga ediyor “Hızımı kesmeyin” Diyordu. Karanlık bir boşluktaydı. Düzenli ve sürekli bir şekilde kafasını bir yere çarpıyordu. Tak, tak, tak... Bazen üç dört saniye arayla, bazen de saniye
Çünkü sabahına sorardı şehir seni Yekün olmuş sözlerim Suya inen gözlerim sana aitti İçimde konuştuğum yalnızlığım Gözlerim sarıldığım kışların her akşam soğukluğu Üstünde ki hırkan bir ikindi kızıllığı Ey bulanık geçmiş sen hiç çıkma aklımdan Yabancı olsaydım da gelirdin merhamet yoluna İçimde ki bu fazla yalnızlığı dökerdim de Titreyen sesimde sadece senin ismin Sadece senin gözlerin ve kaşların Yada kurulamasın çocukluğumu senden öte Bir başıma geçerdim vefa topraklarından Soluksuz bir sabahın ayazında hoyrattır geçişlerim Boynunda ki ben , incine yansımış ellerindeki Şahmeran ellerin bir gökyüzü Bir ben rüzgarda dalgalanan saçların gibi Affet saçlarını öpmeden aşık olduğum Affet yüzüne bakarken uzaklığıma kızdığım Affet saçlarını görürken kendimden uzaklaştığım .. #FULİDA..
Yakamoz& Papatya[14-18]
Yakamoz'un mektuplarından... Ay yüzlü çiçeğim Papatya, Uzun süredir pek yakındığım bir konuya değinmek istiyorum. Sürekli dolaşıyorsun be kafamda sevdiceğim, tüm fikrimde sen varsın. Düşüncelerim çekiyor teslim bayraklarını birer birer; bir tek sana yeniliyor şu kalp, şu adam, şu garip... Bazen unuttum diyorum kendi kendime. "Bak,
Bu ağaçlar ne kadar büyük dimi?Peki bu hale gelmek için neler çektiler....Dilleri olsa verdikleri mücadeleyi nasıl anlatırlar. Küçük bir tohumdan şimdi ise koca çam ağaçları dönüşüm hikâyesi kolay olmasa gerek. Belki yağmurla güneşle bile kavga ettiler. Kim bilir güneşe sen niye beni daha fazla ısıtmıyorsun diye trip bile atmışlardır. Çünkü ilgi herkese şart. Hani insan en sevdiğine kırılır ya ağaçları düşündüğümüzde onlara en yakın ise gökyüzü... Orda ise güneş. Güneş kusura bakma sen ışığını yaymasan küsen ağaçi anlayamazsın. Konuya ne ara buraya getirdim. Sanırım bende çok küsen biri olduğum için illa kendimden bir şeyler serpmem lazım ayyy. Konumuz aslında şu dünyada her şeyin mücadele etmesi. Ağaçlar zamanla büyüyor. İnsanlar da zamanla tecrübeleşiyor. Ağaçlar gökyüzüne küsmesi belki doğru değil ama onunda duyguları olamaz mı ağaç diye her şeye boyun eğmek zorunda mi belki bana kafayı sıyırmış diyebilirsiniz. Ama ben her şeye anlam yüklerim bence ağaçlar da küsmeli ayyy... Elif SEVİL 🦋
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.