224 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
ABD merkezli kamuoyu araştırma şirketi Gallup'un 2015 yılında 143 ülkede yaptığı mutluluk araştırmasında Türkiye, Bangladeş ve Sırbistan ile aynı puanı alarak sondan üçüncülüğü paylaştı. Türkiye, 2013 yıhnda aynı şirketin yaptığı mutluluk araştırmasında ise 135 ülke arasında 97nci olmuştu. Yani gittikçe artıyor mutsuzluğumuz. İyice dibi gördük. Basbayağı mutsuzuz işte. Hem de öyle Gallup söylüyor diye değil. Çıkın evinizin dışına durumu kendi gözlerinizle görün. Gülümseyen, gözleri ışıl ışıl bakan, birbirine selam veren, nazik, sakin ve huzurlu yüzler görüyor musunuz caddelerde? Ben pek görmüyorum nicedir. Ya da evinizin dışına çıkmayın. Sadece içeri bakın. Nasıl ortam? Musmutlu mu? Yoksa özensizlik, şiddet, öfke ve iletişimsizlik kol mu geziyor? Cevabınızı duyar gibiyim. Aslında yaşadığımız zamanların hâkim üretim biçimi kapitalizmin hiçbir zaman mutluluk diye bir derdi olmadı. Ama şimdi iş sonunda gelip mutluluk'a dayandı. Peki kapitalizm birden insancıllaştığı için mi mutluluğu yeniden keşfetti? Ya da geçmiş zalimliklerinin doğurduğu vicdan azabından mı şimdi bir 'mutluluk misyoneri' kesildi? Cevap, tahmin edebileceğiniz gibi hayır. Kapitalizm mutluluğu keşfetti, çünkü mutluluğun işine yarayabileceğini fark etti. Mutlu bir satış elemanı daha çok satıyor, mutlu bir çalışan daha verimli çalışıyor, mutlu bir müşteri daha fazla kâr getiriyor vb. Yani artk mutluluk işin önemli bir parçası. Yani, artık stratejik olarak mutlu olmamız gerekiyor.
Mutsuzluğun Başkenti Türkiye
Mutsuzluğun Başkenti TürkiyeSüleyman A. Örnek · Nemesis Kitap · 201537 okunma
448 syf.
10/10 puan verdi
~~ #alıntı ~ “Barın pencerelerine doğru, güneşin cama vurduğu yere baktım. Bu hep işin en kötü kısmıydı: Seslerindeki çaresizliği , bunun paraya uzandığını duymak. Size ne olursa olsun ödeme yaparım. Sahip olduğum her şeyi veririm. Yeter ki onları bulun… “ Merhaba Arkadaşlar ; Soluksuz okuyacağınız ve kitabın başladığı andan itibaren içine çeken
Gecenin Gözleri
Gecenin GözleriTim Weaver · Ephesus Yayınları · 202243 okunma
Reklam
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
DADI & LEPORELLA Akşamleyin dadı onları görmeye geldi ama sadece iyi geceler diyebildi. Genç kadın odadan çıkarken kızlar ona bir şeyler demek istedi ama diyemediler. Miss Mann, sanki onların özlemini hissetmiş gibi kapının orada arkasını döndü, gözleri nemlenmişti, iki kızı birden kucakladı ve birlikte ağlamaya başladılar. Dadı onları bir kez daha öptükten sonra telaşla odadan çıktı. Kızlar bunun bir veda olduğunu iyi biliyordu. & Gayrimeşru bir çocuk olduğu için toplumun sırtında bir yük olarak büyüdü. On iki yaşındayken bir lokantada orta hizmetçisi olarak çalışmaya başladı ama sonra yorulmak bilmeden bir hayvan gibi çalıştığı için turistlerin sıkça uğradığı ikinci sınıf bir otelde aşçı olarak çalışma imkânı buldu. Saat beşte kalkan Crescenz, gece yarlarına kadar bir köle gibi çalışıyordu; yerleri süpürüyor, tahtaları ovuyor, odaları düzeltiyor, ocağı yakıyor, yemek yapıyor, hamur yoğurup ekmek pişiriyor, çamaşır yıkayıp ütü yapıyordu. Asla izin kullanmazdı kiliseye gidip gelmek dışında asla dışarı çıkmazdı. Mutfaktaki Ocağın ateşi onun güneşiydi ve tek dostu her yıl ateşi beslemek için ormandan kesilip getirilen binlerce ve binlerce odundu. Erkekler onu rahatsız etmiyordu, bunun nedeni, daha önce de açıkladığım gibi, tabiat ananın ona bahşettigi tüm kadınsı özellikleri, bir robot gibi yirmi beş yıl çalıştıktan sonra kaybetmesinden kaynaklı olabilirdi. Tek zevki para biriktirmekti, çünkü bir köylünün istifçilik alışkanlığına sahipti ve yaşlandığında düşkünler evine gönderilmekten ölesiye korkuyordu. Sadakayla yaşamak onu öldürürdü.
Dadı ve Leporella
Dadı ve LeporellaStefan Zweig · Maviçatı Yayınları · 20202,043 okunma
56 syf.
8/10 puan verdi
KAÇAK & SAHAF MENDEL Tartışmanın ateşi giderek artarken, kaçağın ürkek gözleri bu kalabalığın ortasındaki tek adama, kaderinin ne olduğunu söyleyebilecek olan otel müdürünün dudaklarina kilitlenmişti. Gözlerinden oraya gelişinin yarattığı karmaşayı anlamış gibi görünüyordu. Tartışma son bulduğunda ellerini birleştirip, kutsal bir ikonun önünde dua eden kadın gibi yalvaran gözlerle müdürün yüzüne baktı. Onun bu hareketi herkesi duygulandırdı. Otel müdürü ona samimi bir şekilde bakıp içinin rahat olmasını söyledi. Burada bir süre kalmasına izin verilmişti. Kimse ona zarar vermeyecekti ve ihtiyaçlarını beldenin pansiyonunda karşılayabilecekti. Rus, müdürün elini öpmek istedi ama müdür alışkın olmadiği bu şükran şekline izin vermedi. Kaçağı ihtiyaçlarını gidermesi için pansiyona götürdü. Adama tekrar her şeyin yolunda olduğunu söyledi ve dostça başını sallayarak oradan ayrılıp oteline döndü. SAHAF MENDEL Aslında kızgın olmakta haklıydı. Sadece bir yabancı, bir cahil Jacob Mendel'e bir kitap listesi verebilir, onu bir kitapçı asistanı ya da halk kütüphanesindeki bir memur yerine koyabilirdi. Onu daha iyi tanımış olsaydım, bu sözüm ona nezaketimin bu yoldan çıkmış dâhiyi ne kadar kızdırmış olduğunu tam olarak anlayabilirdim, çünkü bu adamın kirli ve siradan görünen alnının gerisinde muazzam bir hafızası vardı ve bunu biliyordu.
Kaçak ve Sahaf Mendel
Kaçak ve Sahaf MendelStefan Zweig · Mavi Çatı Yayınları · 20203,111 okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yüce Buda hizmetkârlarını bilgeliğinin ışığıyla doldurmak için yeryüzüne gelmeden önceki günlerde, Birwagha topraklarında kralın tebaası olarak Rajputana da Virata adında asil ve düzgün bir adam yaşardı. Aynı zamanda onu Kılıcın ışığı diye de çağırırlardı çünkü büyük bir savaşçıydı, herkesten daha cesurdu ve asla hedefini ıskalamayan, mızrağı asla şaşmayan ve kılıç tutan kolu bir yıldırım gibi kuvvetli olan büyük bir avcıydı. Sakin bir yüzü vardı ve gözlerini diğer insanların bakışlarından asla kaçırmazdı. Öfkeyle asla yumruğunu sıkmaz, sesini asla yükseltmezdi. Kralın sadık bir hizmetkâriydı, kendi köleleri de ona büyük bir saygıyla hizmet ederdi çünkü Bes Nehir ülkesi' nde yaşayanlar içinde adalet konusunda en önde gelen insandı. Evinin önünden geçerken din adamları yerlere eğilir ve onu gören çocuklar onun parlak gözlerine gülümseyerek bakardı.
Virata ya da Ölümsüz Bir Kardeşin Gözleri
Virata ya da Ölümsüz Bir Kardeşin GözleriStefan Zweig · Maviçatı Yayınları · 20175k okunma
424 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Ash Princess | Kül Prensesi #kitapyorumu #AshPrincess #KülPrensesi Goodreads: 3,9/5 1000kitap: 8/10 4,5/5 “Annem on yıl önce öldürüldü, zamanla acının hafifleyeceğini söylemek isterdim ama yalan olur. Annemin olmadığı bir dünyada nefes almaya çalışabileceğimi sanmıyorum. Ölümünün tekrar tekrar gözümün önüne gelmediği bir gece yok. Tavsiyeye
Kül Prensesi
Kül PrensesiLaura Sebastian · Pegasus Yayınları · 2019246 okunma
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Duvarlarda Gözlerim Üşüyor "Duvarlarda Gözlerim Üşüyor" şiir kitabı Şair Volkan Hacıoğlu'nun yirmili yaşlarda yayınlattığı ilk şiir kitabı. Birden fazla kitabı olan şair ve yazarların gençliklerinin baharında yazdıkları kitaplar hep dikkatimi çekmiştir. Çünkü ilk tecrübelerle beraber bu kitapları daha samimi bulurum. Dergilerin ilk
Duvarlarda Gözlerim Üşüyor
Duvarlarda Gözlerim ÜşüyorVolkan Hacıoğlu · Artshop Yayıncılık · 03 okunma
344 syf.
·
Not rated
Didem Öztepe
Didem Öztepe
"Duru ve Efe çocuk esirgeme kurumunda beraber büyüyen iki arkadaştan öte abi kardeştir. Hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi olan Duru hastalığı dolayısıyla kaydını donduruyor. Ev ve okul arkadaşı olan Çağla ile Efe sevgililer. Duru zamanla ölümü beklemekten bunalınca ölümünü hızlandırmak için planlar yapar ve Çağlanın olmadığı
Umut Işığı
Umut IşığıDidem Öztepe · Eftalya Kitap · 2016242 okunma
208 syf.
·
Not rated
KADINLARI ANLAMAK İÇİN OKUNACAK BİR ROMAN
8 Mart’ta, sadece bir gün değil her gün kadınların, annelerin, günüdür. Kapitalist düzene ve tuzaklarını klişe ve kasvetli cümlelerden ziyade ‘Yeryüzü Blues’u hatırlayarak işlemek daha iyi olur diye düşündüm. Kadınları ve yaşamak zorunda kaldıkları hâlleri anlamaya ve çözmeye faydası olur belki. ‘Yeryüzü Blues’ dedik, bodoslama daldık da, bir
Yeryüzü Blues
Yeryüzü BluesKadir Daniş · Ketebe Yayınevi · 2020186 okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.