-"Mutluluk gelip geçicidir. Önemli olan hayatlarını istedikleri gibi yaşıyor olmaları."
-"Buna inanıyor musun? Mutluluğun geçici olduğuna?"
-"Kesinlikle. Elinde tutabileceğin katı bir şey değil. Rüzgardaki buhar gibi ve yapabileceğin tek şey, sana yaklaştığında onu içine çekmek ve uçup gittiğinde tekrar dönmesini ummak."
"Annen senden nefret etmiyor, Addie. Kendinden nefret ediyor. Ve kendisi için istediği hayatı yaşamadığın için sana kızmıyor, senin istediğin hayatı yaşarken o yaşayamadığı için sana kızıyor."
Belki de sevdiklerinizi düşünüyorsunuzdur. Daha derine inin , aslında onları sevmediğinizi göreceksiniz: Sevdiğiniz şey sevmenin sizde yarattığı hoş duygular! Arzuyu seversiniz, arzulananı değil.
Hekimlerin cinsel işlev bozukluklarını değerlendirme ve tedavi etme sürecinde neler yaptıklarını ve neler düşündüklerini anlayan bir terapist hastaları ne zaman hekime göndermesi gerektiğini daha iyi anlar ve eline gelen değerlendirme sonuçlarını daha iyi yorumlar.
Zaten aklı başında insan bu asırda karısını kıskanmaz. Bugün aile artık arkadaşlık üzerine kurulmuş bir müessese oldu. Fakat erkeklerimizin fikrî terbiyesi henüz bu mertebeye gelmediği için…
Ruh tek bir bütün olarak çalışmaz. Zihnimizin bölümleri birbirinden bağımsız hareket edebilirler. Belki de 'ben' ve benim bedenim zihnimin arkasından iş çeviriyordur. Zihin arka sokakları ve tuzakları sever.