The Rational Male
THE RATİONAL MALE Kadınlar aktarılan bilgiden çok iletişimden keyif alırlar. Çözülmesi gereken bir sorun değil, iletişimdir. “Açık iletişim kadınları ne kadar sinirlendiriyorsa, gizli iletişim de bizi o kadar sinirlendiriyor. Dilimizin onlar için hiçbir sanatı yok, bu yüzden kadınlara en iyi ihtimalle aptal veya basit görünüyoruz Ruh eşi bir
Etrafta kimse yok ve ben Damien'ın kolunu çekiştirerek yanına geçiyorum. Ne oldu? diye soruyor. işte bu dedikten sonra onu tüm gücümle öpüyorum ve sırtım binanın sert duvarına yapışana dek onu kendime doğru çekiyorum, Aç diye bir komut veriyorum. Oh bebeğim dese de sesindeki itiraza rağmen hareketleri komutumu izliyor. Elini kaptığım gibi
Sayfa 148
Reklam
Savaştan sonra yaşamamız kesinlikle daha iyiye doğru değişmemişti. Her şey eskisinin aynıydı. Oysa bütün yeryüzünde milyonlarca insanın umut ettiği gibi bu savaştan sonra dökülen bu kadar kandan sonra bir şeylerin değişeceğini kendisi de ummuştu. Barışın geleceğini, savaş kâbusunun dünyamıza gölge düşürmeyeceğini, ekonomik sebeplerden ötürü intiharların olmayacağını...
Sayfa 66 - Cem YayıneviKitabı okudu
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor. _Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
Reklam
Muhataplarıyla ilişkilerindeki sert tutumlar, onların hatalarını gizlemelerine veya uzaklaşmalarına neden olabilir. Bu gibi durumlarda muhataplarını sakin ve kabulleneci bir şekilde dinlemelidirler. Yanlış buldukları yönleri kınama ve suçlamada bulunmaksızın değerlendirip alternatifler göstererek çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemelidirler. Değerlendirme ve karar konusunda baskı yapmamaya özen göstermelidirler. Unutulmamalıdır ki ; bir çok insan içerikten çok üsluba bakar. Birler” doğru ancak sert” olan sözleri ile muhataplarına bir şey anlatmanın mümkün olmadığını kesinlikle bilmeliler. Bir sözün veya eleştirinin doğru olması onu “yerinde, haklı ve gerekli” kılmaz. Doğruyu söylemek kadar onu uygun üslup ve zamanda söylemekte önemlidir. Bu nedenle birler; muhatapları ile konuşmadan önce içlerindeki öfke, hoşnutsuzluk, kızgınlık ve tatminsizliği fark etmeli ve öncelikle bu olumsuz duyguları kenara koyduktan sonra muhataplarıyla konuşmalıdırlar. Bir başka ifadeyle; önce olgular ve kişiler üzerinde değil, kendi “kızgınlık ve öfkeleri” üzerinde durmalıdırlar süreci daha iyiye götürmek adına, öfke ve kızgınlıklarını görmezden gelmeye ya da bastırmaya değil, “görüp fark etmeye” ancak “dolduruşuna da gelmeden “sakince ne söyleyebileceklerini ve ne yapabileceklerini odaklanmalıdırlar.
Sayfa 101 - Kurtuba Kitap, 9.Baskı İstanbul 2022Kitabı okuyor
Öyleyse her şey iyiyi ister ve iyi şu şekilde tanımlanabilir: İyi olan, herkes tarafından arzulanandır." "Daha doğru bir tanım yapılamazdı," dedim ve şöyle devam ettim: "Çünkü ya her şey iyiye yönelmeyip ve sanki bir başı yokmuş gibi kaptansız gemi misali akıntıya kapılıp gidecektir ya da her şeyin kendisine yöneldiği bir şey varsa, bu bütün iyilerin en yücesi olacaktır." Bunun üzerine Felsefe şöyle dedi: "Ah benim öğrencim, o kadar büyük bir sevinç duyuyorum ki! Çünkü sen gerçekliğin anahtarını buldun. Ama burada az önce bilmediğini söylediğin şeyi de açıkça anladın." "Nedir o?" diye sordum. "Her şeyin yöneldiği amacın ne olduğunu gördün. İşte bu herkes tarafından kesinlikle arzulanan şeydir. Bunun iyi olduğunu kabul ettiğimize göre, iyinin her şeyin kendisine yöneldiği amaç olduğunu da söylememiz gerekir.
_Anormal bir duruma karşı gösterilen anormal tepki, normal bir davranıştır. _Korku, korkulan şeyi çeker, aşırı arzu da arzulananı yok eder. Korku, olayın anası, arzu, düşüncenin babasıdır. _İnsanlar kendilerini yaratırlar. Bazıları domuzlar gibi bazıları azizler gibi yaşarlar. İnsanın içinde her iki potansiyel de vardır ve hangisinin
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.