Bu ne zaman gerçekleşecek? Şişman bir cüzdana benzeyen bir Tanrı istiyoruz. İstediğimiz zaman istediğimiz kadar para harcayabilmek istiyoruz. Daha daha diye bağıran bir şarkı yüzünden ruhumuzdaki küçük sesin “Sen yeterlisin” diyen fısıltısını duyamıyoruz.
Butik yayıneviKitabı okuyor
Hayatın kendine göre bir adaleti var. İlahi adalet ... Bunu hayatın içinde yaşarken, oradan oraya koştururken göremiyoruz. Adaleti hemen, o anda görmek istiyoruz ama hayat bizim kadar aceleci değil. O, neyi, ne zaman yapacağını çok daha iyi biliyor. Ödül de ceza da duygularımız aracılılığıyla geliyor bize.
Reklam
Bizim istediğimiz karnımızı tıka basa doyurmak mı yalnız? Hayır! Boğazımızı sıkanlara, gözlerimizi kapatanlara göstermeliyiz ki, biz her şeyi görüyoruz, ne aptalız ne de hayvan; yalnızca yemek değil yaşamak da istiyoruz, yaşamaya layık yaratıklar olarak yaşamak! Düşmanlarımıza şunu göstermeliyiz ki, bize dayattıkları bu kürek mahkumu yaşantısı, akıl yoluyla onlarla boy ölçüşmemize, hatta onlardan daha üstün olmamıza engel olamaz!..
“İlahi adaleti hemen, o anda görmek istiyoruz ama hayat bizim kadar aceleci değil. O neyi, ne zaman yapacağını çok daha iyi biliyor.”
“sizler dövüşmezsiniz ve kendinizi birer koçyiğit sanırsınız, oysa biz dövüşmek istiyoruz. Ne yapalım! Bizim tozumuz senin gözünü yakar, bizim çamurumuz, senin üstünü başını kirletir, sen daha bizim boyumuza yetişemedin, elinde olmadan kendine hayranlık duyuyorsun, kendi kendine küfretmek hoşuna gidiyor; bize ise bunlar sıkıcı geliyor, bizim elimize başkalarını ver!”
.... “Önce ekmek gelir, sonra ahlak” The Boy’s Word: Blood on the Asphalt, Sovyetler Birliği’nin çözülüş yıllarında, sokaklardaki çeteleşmeyi ve gençler arasında giderek artan ahlaki yozlaşmayı anlatan bir mini suç dizisi. Yeni özgür dünya, sayısız özgürlükle birlikte gençlere hırsızlık ve gasp gibi suçları işleme özgürlüğünü de
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.