Duygusal zekâ, aklın başarıyla nispeten ilgisiz
olduğu; örneğin duygusal özdenetim ve
empatinin katıksız bilişsel yeteneklerden daha
fazla göze çarpabileceği o “soyut” alanlarda
IQ’nun önüne geçmektedir.
Sosyobiyologlar evrimin insan ruhunda
duyguya neden böyle merkezi bir yer verdiğini
tartışırken, kritik anlarda kalbin akla
üstünlüğüne işaret etmektedirler.
Kan kaçmayı
kolaylaştırmak için bacaklardaki gibi büyük
iskelet kaslarına yönelir ve sanki yüzdeki kan
çekilir, bu da kanın “donduğu” hissini verir. Bu
arada saklanmanın daha iyi bir alternatif olup
olmadığının anlaşılması için beden bir anlık donar. Beynin duygusal merkezlerindeki
devreler onu alarma geçirip harekete hazırlamak
üzere hormon salgılamasını başlatır. Dikkat,
nasıl tepki verilmesi gerektiğini değerlendirmek
için yaklaşan tehlikeye odaklanır.