Kadınlar bazen de bilinçli bir şeklide bahsettiğiniz tek boyutlu ve sığ bir rolden, sadece kendilerine ait olsun diye küçük bir dünya yaratıyorlar. Ancak kendilerini ve sevdiklerini sıkıştırdıkları bu küçük dünya günün sonunda hepsine dar geliyor.
Sayfa 178Kitabı okudu
Bazı insanlar,hayatın bir rüyadan ibaret olduğunu düşünmüşler.Bu duygu benim de peşimi bırakmıyor. İnsanın yaratıcı ve araştırıcı kuvvetini dar bir çerçeve içine sıkıştırıldığını anlıyorum.Şu zavallı varlığımızı sürdürmekten başka hiçbir hedefimiz yok. Salt ihtiyaçlarımızı gidermekle uğraşıyoruz,başka bir şey yaptığımız yok.İçimizin rahat ettiği zamanlardaki sakinlik, boyun eğişten geliyor.Böylelikle zindanlarının duvarlarına güzel resimler,iç açıcı manzaralar çizen mahkûmlara benziyoruz.Bunları düşündükçe sanki aklım duruyor Wilhelm,kendi içime dönüyorum ve sanki orada başka bir dünya buluyorum. Bu alemde, hayat ve hareketten çok, sezişler ve karanlık istekler var.Karşımda türlü türlü imgeler dolaşıyor. Ben ise gülümseyerek derin düşüncelere dalıyorum.
Reklam
"İnsanın hayal dünyası öyle başat ki - yine Joana- kurduğu tüm dünya, yaratımın kullanışlı olmasında ve sonuçları ihtiyaçlarla uyumlu olan bir plandan doğmasında değil, güzelliğinde doğ­rulanıyor. Bu nedenle insanı var olan düşüncelerle ve kurum­larla birleştirmek için tasarlanmış çarelerin çokluğundan geçil­mediğini -örneğin eğitim çok zor- ve insanın hep inşa ettiği dünyanın dışında kaldığını görüyoruz. İnsan içinde yaşamaktan çok bakmak için evler inşa ediyor. Çünkü her şey ilhamın yo­lunu izliyor. Determinizm sonuçların determinizmi değil, dar bir sebepler determinizmi. Oynamak, uydurmak, karıncayı yu­vasına kadar takip etmek, sonucu görmek için suyu limon suyu ile karıştırmak, küçükken yaptığın bunlardır ve büyüdüğünde de. Yüksek bir pragmatizme ve materyalizme vardığımızı dü­şünmek hata olur. Aslında pragmatizm -gerçek bir belirli sonu amaçlayan plan- bir kavrama, istikrar, mutluluk ve insanın başarabileceği en büyük uyum zaferi olurdu. Ama bir şeyleri "şöyle olsun" diye yapmak, gerçekle yüzleşince, insandan bek­ lenemeyecek bir mükemmellik seviyesi gibi geliyor bana. Tüm inşası "çünkü" ile başlıyor. Merak, zevk, hayal gücü -modern dünyayı şekillendiren bunlar.
Babam
Her adın geçende ah eder dilim Hasretinle yandım özledim babam Ayakta durmaya yokken mecalim Dik durup acımı gizledim babam Kanıyor yüreğim yandım ezelden Bana bir bâde sun çeşm-i gazelden Yine bin atına gel de tez elden Diyerek dağları düzledim babam Her gün kavuşmayı diledim, umdum Eksik kaldım sensiz, ben sen'le tüm'düm Kazıp yüreğimi içine gömdüm Gurbeti kabrinle sözledim babam Șimdi dar geliyor, bu yalan dünya Ne hayaller kaldı ne düş ne rüya Hålá kanıyorken o derin yara Yıllardır gizlice tuzladım babam Bulamam elimde o güçlü eli Kaldım boynu bükük gittin gideli Yarıldı ortadan evin temeli Sadece oturup izledim babam
Çocuğun çizdiği dünya ise saf ve sevimli. Ama bu saf dünyanın üzerine o çocuk diliyle serilen gülücükler dolu örtü azıcık aralandığı zaman orada ateş dolu çukurlar, kaçılacak hiç bir yeri olmayan dar bir dünya, gördüğü ışıkları tutmak için beceriksizce çırpınan ve hiç bir şeyi yakalıyamıyan bir hayat görülür. Ve o çocuk orada, tıpkı büyüdüğünde,
Lemurya Yönetimi
Soru: Geçen hafta, Lemurya Yönetiminin muktedir insanlara yer açan adetlerinden söz etmiştiniz. Bu konuda biraz daha bilgi verir misiniz? Grup: Lemurya Yönetimi bir devlet yönetimi değildi ve onun güzelliği de buydu. Lemurya yasalarla değil, adetlerle yönetili­ yordu. Orada, Oyunu adil ve adetlere uygun biçimde oynamayı seçenler başarılı oluyor ve
Reklam
170 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.